Prof.Dr Tansu Erakgün Diabetik Retinopati Tedavisi

Diyabetik Retinopati tedavisi ile ilgili bilgi ve randevu alın. İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi 0232 465 05 05

Detaylı Bilgi

    Bilgi ve Randevu Formu

    0232 465 05 05


    DİYABETİK GÖZ HASTALIĞI NEDİR?

    Diyabet (şeker hastalığı) olan kişilerde, diyabetin komplikasyonu olarak ortaya çıkabilecek olan göz problemlerine diyabetik göz hastalığı denir.
    Diyabetik göz hastalığında görülebilecek sorunlar:

    – Diyabetik retinopati: Retina denilen ağ tabakasında yer alan kan damarlarında gelişen hasarlanmadır.

    – Katarakt: Gözün merceğinin buğulanması ve şeffaflığını kaybetmesidir. Diyabet hastalarında katarakt daha erken yaşlarda ortaya çıkar.

    – Glokom: Göz içi basıncının artması ve bunun sonucunda görme sinirine zarar vererek görmeyi azaltmasıdır. Diyabetli bir kişi diğer kişilerden iki kat daha fazla glokoma yakalanma riskine sahiptir.

    DİYABETİK RETİNOPATİ NEDİR?

    Diyabetik retinopati, günümüzde en önemli körlük sebeplerinin başında gelmektedir. Retina kan damarlarındaki değişiklikler sonucunda meydana gelir.
    Retina (ağ tabakası) ışığa duyarlı tabakadır ve görme fonksiyonu için sağlıklı olmak zorundadır.

    Diyabetik retinopatide farklı türde hasarlar meydana gelir. Kan damarlarının yapısı bozularak küçük baloncuklar meydana gelir ve kanamalara ve damar içindeki sıvının etraf dokulara sızmasına neden olur. İlerleyen evrelerde ise retina üzerinde istenmeyen yeni damar tomurcukları oluşur ve ani göz içi kanamaya sebep olur.

    Diyabetik retinopatide ilk başlarda görme kaybı gelişmez, zamanla hastalık ilerledikçe görmede zayıflık başgösterir. Bu yüzden görmesinde herhangi şikayeti olmayan bir diyabet hastasının diyabetik retinopatisi olmayacak diye bir şey yoktur, düzenli aralarla göz kontrolü gerekir.  Diyabet genellikle iki gözü birden etkiler.

    Diyabetik retinopatinin evreleri nelerdir?

    1- Hafif non-proliferatif diyabetik retinopati: Bu erken evrede, retina damarlarında mikro-anevrizma denilen baloncuklar oluşur.

    2- Orta non-proliferatif diyabetik retinopati: Retina damarlarında baloncuklar artmış ve damarlarda tıkanmalar baş göstermiştir.

    3- Şiddetli non-proliferatif diyabetik retinopati: Damar tıkanıklıkları ve kanamalar artmış, retinada oksijen eksikliği belirgin hale gelmiştir.

    4- Proliferatif diyabetik retinopati: Retinadaki oksijen eksikliği ve beslenememe artmış ve beyne tehlike sinyalleri gönderilerek retinada yeni ve sağlıksız damar oluşumu başlamıştır. Oluşan bu yeni damarlar çok narindir, her an kanamaya ve ani görme kaybına yol açabilir.

    Diyabetik retinopati nasıl görme kaybı yapar?

    Diyabetik retinopati iki yolla görme kaybı yapar:

    1- Zayıflayan damarlardan sızan sıvı, makula denilen görme merkezinde toplanır ve makula ödemi denilen su toplaması oluşur. Bu durum görmeyi zaman içinde yavaş yavaş azaltır.

    2- İleri evrede sağlıklı olmayan, zayıf yeni damar oluşumlarından ani kanamalar meydana gelebilir ve ani görme kaybına yol açar.

    Kimler diyabetik retinopati için risk taşır?

    Tip 1 ve Tip 2 diyabeti olan tüm kişiler diyabetik retinopati riski taşır. Her diyabet hastası, yılda en az bir defa göz bebeği büyültülerek ayrıntılı retina taramasından geçmelidir. Ne kadar uzun süredir diyabet hatası ise, diyabetik retinopati gelişme riski o kadar artmaktadır.

    Gebelik, diyabeti olan kadınlar için bir diğer risktir. Gebelik sırasında ayrıntılı retina muayenesi sıklığı artırılmalıdır.

    Görmemi korumak için ne yapmalıyım?

    Diyabet hastalığınız varsa en az senede bir kez ayrıntılı retina mayenesi olmalısınız. Diyabetik retinopati sinsi bir hastalıktır. Diyabetli bir kişide görmede herhangi bir hasar olmadan yıllar içinde ileri evre diyabetik retinopati gelişebilir.

    Görmede şikayetiniz olsun ya da olmasın, göz doktorunuz size diyabetik retinopati tedavi İzmir önerebilir. Erken teşhis ve zamanında tedavi, görme kaybını büyük oranda engelleyebilir.

    Eğer diyabetik retinopati gelişmişse, daha sık aralarla retina muayenesi gerekir. İleri (proliferative) diyabetik retinopati varlığında uygun ve zamanında tedavi ile görme kaybı riski %95 oranında önlenebilmektedir.

    Kan şekerinin düzene sokulması, diyabetik retinopati gelişimini ve ilerlemesini büyük ölçüde engellemekte ya da yavaşlatmaktadır. Bunun dışında böbrek ve uç sinir hasarlanmasını da önlemekte ya da yavaşlatmaktadır.

    Diyabetik Retinopati için Kimler Risk Altındadır?

    Diabetik retinopati, diyabetik hastalığı olan bireylerde gözün arka kısmında bulunan retina tabakasında oluşan iltihaplanma ve hasara neden olan bir göz hastalığıdır. Diabetik retinopati, diyabetik hastalığı olan bireylerin en sık karşılaştığı göz hastalıklarından birisidir ve görme kalitesini etkileyebilir. Diabetik retinopati için risk altındaki bireyler arasında aşağıdaki faktörleri olanlar bulunur:

    • Diyabetik hastalık: Diabetik retinopati, diyabetik hastalık olan bireylerde daha sık görülür.
    • Yüksek kan şekeri: Yüksek kan şekeri seviyesi, diabetik retinopati riskini artırır.
    • Yüksek tansiyon: Yüksek tansiyon, diabetik retinopati riskini artırır.
    • Sigara kullanımı: Sigara kullanımı, diabetik retinopati riskini artırır.
    • Obezite: Obezite, diabetik retinopati riskini artırır.

    Diyabetik Retinopatinin Belirtileri Nelerdir?

    Diyabetik retinopati sinsi bir hastalıktır. Hastalığın erken dönemlerinde, herhangi bir belirti yoktur, ayrıca diyabetik retinopati ağrısız bir hastalıktır. Muayene için belirti vermesini beklememek ve senede bir retina muayenesi olmak gerekir.

    Makula denilen görme merkezinde makula ödemi denilen sıvı birikimi meydana gelirse görmede bulanma başlar. İleri evrede retinada istenmeyen yeni ve hastalıklı damarlanma başlarsa bu damarlar aniden kanayabilir ve görme aniden kaybedilebilir.

    Kanama Varlığında Proliferatif Retinopatinin Bulguları Nelerdir?

    Ani kanama durumunda, ilk belirti olarak sıklıkla uçuşan cisimler görülür. Bir süre sonra görme tamamen kapanabilir.

    Uçuşan cisimler görülürse, vakit geçirmeden ayrıntılı retina muayenesinden geçmek ve gerekli tedaviyi olmak gerekir, aksi takdirde kanama şiddetlenir ve görme tamamen kapanabilir. Ani kanamaların çoğu sabaha karşı uykuda meydana gelir.

    Bazen, tedavi olmadan da kanama kendiliğinden geçebilir ve görme yeniden açılabilir. Ancak bu yanıltıcı bir durumdur ve kanamanın tekrarlama olasılığı çok yüksektir. Bu yüzden kanamanın geçmesini beklemeden doktora başvurmak gerekir.

    Tedavi edilmediği takdirde, diyabetik retinopati şiddetli görme kaybıyla sonuçlanır. Aynı şekilde erken tedavi ile de görme kazanımı daha fazla olur.

    Diyabetik Retinopati ve Makula Ödemi Nasıl Saptanır?

    Ayrıntılı bir retina muayenesi aşağıdaki testleri içerir;

    1. Görme keskinliği ölçümü: Belli bir uzaklıktan ne kadar bir görme olduğu ölçülür.
    2. Retina muayenesi: Gözbebekleri çeşitli damlalar damlatılarak büyütülür. Çeşitli mercekler kullanılarak ayrıntılı retina muayenesi yapılır.
    3. Göz tansiyonu ölçümü.
    4. Fluoresein anjiografi: Ayrıntılı retina muayenesinde, gerekli gördüğü takdirde doktorunuz fluorescein anjiografi çekilmesini önerebilir. Kol damarlarından bir boyar madde enjekte edilerek her iki gözden de ard arda retina fotoğrafları alınır. Bu sayede gözün retinasının damar yapısı hakkında bilgi edinilir. Buna göre tedavi yönlendirilir.
    5. Optik koherens tomografi: Makula ödeminin saptanmasında ve takip edilmesinde son yıllarda optik koherens tomografi (OCT) denilen bir cihaz da kullanılmaktadır. Hastaya herhangi bir girişim yapılmadan, kısa bir süre içinde makula bölgesinin gerçeğe yakın kesitleri elde edilir. Bunun için diod laser ışık ışını kullanılır. OCT bize makula ödemi hakkında ayrıntılı bilgi verir.

    İZMİR DİYABETİK RETİNOPATİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?

    Özellikle erken evrelerde, makula ödemi yoksa diyabetik retinopati tedavisine gerek yoktur. yalnızca ilerlemesini önlemek için kan şekeri, kan basıncı ve kolesterol değerleri kontrol altında tutulmalıdır.

    Retinada istenmeyen yeni damarlar oluşmuşsa (proliferatif diyabetik retinopati) tüm retinaya (görme merkezi dışında) laser tedavisi uygulanmalıdır.

    Diyabetik retinopati tedavisi İzmir genellikle iki ya da üç seans sürer. Göz içine kanama başlamadan bu laser tedavisi yapılmalıdır. Şiddetli kanama varlığında laser tedavisi mümkün olmamaktadır.

    Kanama çok yoğun ise, vitrektomi denilen, kanamanın cerrahi olarak temizlenmesi ameliyatı gerekli olmaktadır. Vitrektomi ile, gözün içindeki kanama tamamen temizlenir ve aynı ameliyatta gerekli laser tedavisi uygulanır.

    İzmir Makula Ödemi Nasıl Tedavi Edilir?

    Diyabetik makula ödemi laser ile tedavi edilir. Genellikle tek seans yeterli olmakla birlikte inatçı durumlarda birden fazla seans gerekebilir. Eğer iki gözde birden makula ödemi varsa, önce bir göz, birkaç hafta içinde diğer göz tedavi edilmelidir.

    Genelleyecek olursak, laser tedavisi diyabetten dolayı körlük riskini %90 oranında önlemektedir. Bununla birlikte, laser tedavisi, zaten kayıp olan görmeyi sıklıkla yerine getiremez. Bu yüzden erken teşhis ve tedavi çok önemlidir.

    Son yıllarda, özellikle diyabete bağlı gelişen makula ödeminde laser dışında birtakım yeni tedaviler de kullanılmaya başlanmıştır. Anti-VEGF denilen bu yeni ilaçlar, hastalıklı yeni damar oluşumunu önleyerek, ayrıca makula ödemine yol açan damar sızıntılarını önleyerek diyabetik retinopatide belli bir iyileşme sağlamaktadır.

    Gözün içine enjekte etmek suretiyle verilen bu ilaçlar, laser ile birlikte ya da tek başına kullanılabilmekte, laserlere göre belli bir görme artışına da imkan vermektedir. Ancak unutmamak gerekir ki anti-VEGF tedavisi cerrahi bir tedavidir ve göze yapılan bir iğnedir.

    Dolayısıyla enfeksiyon, retinada yırtık gibi bazı riskleri de ister istemez birlikte getirir. Bu yüzden ameliyathane ortamında, son derece steril koşullarda, konunun uzmanı deneyimli hekimlerce uygulanması gereken bir tedavidir.

    Ayrıca hangi durumlarda yapılması gerektiği ve ne sıklıkta uygulanması gerektiği retina uzmanı hekimler tarafından karar verilmelidir.

    Vitrektomi Nedir?

    Gözün içinde diyabetik retinopatiye bağlı kanama geliştiyse, vitrektomi ameliyatı uygulanmaktadır.

    Vitrektomi, lokal ya da genel anestezi altında uygulanabilir. Anestezi şekline, hastanın ve hekimin ortak kararı ile belirlenir. Vitrektomide, gözün duvarına küçük delikler açılır ve çok ince aletlerle bu deliklerden girilerek gözün içindeki vitreus denilen sıvı ve kanama temizlenir.

    Temizlenen sıvı, dengeli tuz solüsyonu denilen tıbbi bir sıvı ile değiştirilir. Aynı ameliyatta sıklıkla retinanın laser tedavisi de tamamlanır. Ameliyattan sonra ortalama bir ay boyunca koruyucu göz damlaları damlatılır.

    Unutmamak gerekir ki diyabet sistemik bir hastalıktır. Gözün sağlığı, başta kan şekeri olmak üzere, kol tansiyonu ve kolesterol oranları ile doğrudan orantılıdır.

    Diyabetik retinopati sinsi bir hastalıktır. Görme kaybı oluşmadan da retinada ağır hasarlar oluşur. Bu yüzden düzenli kontrol, erken teşhis, doğru tedavi çok önemlidir.

    Diyabetik retinopatinin tam tedavisi mümkün değildir. Oluşturduğu belli hasarlar kalıcıdır. Uygulanan tedaviler diyabetik retinopatinin yol açtığı komplikasyonları sınırlı bir şekilde düzeltebilir. Bu yüzden erken teşhis ve tedavi çok önemlidir.

    İşlem Süresi15 dakika
    RisklerEnfeksiyon, retina yırtığı, göz içi kanama
    Yan EtkileriKatarakt Gelişimi
    Kimler OlabilirDiyabetik retinopati sebebiyle görmesi azalan veya göz içi iğne tedavisine yanıt vermeyenler
    İşe Dönüş Zamanıyaklaşık 1 ay

    İzmir Diyabetik Retinopati Tedavisi Fiyatları

    İzmir Diyabetik retinopati fiyatları hakkında bilgi almak için doktorunuzla iletişime geçebilirsiniz.

    Sıkça Sorulan Sorular

    Diyabetik retinopati tedavi edilebilir mi?

    Diyabetik retinopati tedavi edilebilir ve olası görme kaybının önüne geçilebilir. Diyabetik retinopati, diyabetiklerde göz içinde bulunan retina tabakasında oluşan bir hastalıktır. Diyabetik retinopati, diyabetiklerin kan şekeri düzeylerinin düzenli olarak kontrol edilmemesi veya diyabetin etkili bir şekilde tedavi edilmemesi nedeniyle oluşabilir. Diyabetik retinopati, tedavi edilmezse tamamı ile körlüğe yol açabildiği bilinmektedir.

    Diyabetik retinopatisi olan bir kişi ne görür?

    Diyabetik retinopatisi olan bir kişinin görme yetisi genellikle azalmış durumda olabilir ve görüş alanında bozukluklar veya deformasyonlar gösterebilir. Diyabetik retinopatisi olan bir kişi, görme yetisini azaltan kataraktlar (göz içinde su toplaması) veya diyabetik makula ödemi (göz merkezinde oluşan şişkinlik) gibi göz içinde meydana gelen değişiklikler nedeniyle net görme yetisini kaybedebilir.

    Diyabetik retinopati için en yaygın tedavi nedir?

    İğne tedavisi: Bu tedavi yöntemi, diyabetik retinopati olan bir kişinin göz içine mikroskobik iğneler aracılığıyla ilaç enjekte edilmesini içerir. İğne tedavisi, göz içinde oluşan kanamayı azaltmaya ve göz merkezinde oluşan şişkinliği (ödem) azaltmaya yardımcı olur. Laser tedavisi: Bu tedavi yöntemi, diyabetik retinopati olan bir kişinin göz içine laser ışınları göndererek retina tabakasını yakmayı içerir. Laser tedavisi, göz içinde oluşan kanamayı azaltmaya ve göz merkezinde oluşan ödemi (şişkinliği) azaltmaya yardımcı olur.

    Kaynakça:

    https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/diabetic-retinopathy/diagnosis-treatment/drc-20371617

    Stitt, A. W., Curtis, T. M., Chen, M., Medina, R. J., McKay, G. J., Jenkins, A., … & Lois, N. (2016). The progress in understanding and treatment of diabetic retinopathy. Progress in retinal and eye research, 51, 156-186.