Bir kişi gözüne darbe aldığında, çarpmanın etkileri sadece görünür hasarla sınırlı kalmaz. Özellikle göz arkasında meydana gelen retina ödemi, kişinin görme kalitesini önemli ölçüde düşürebilir. Darbe sonrası retina üzerindeki sıvı birikimi, dokuların beyazlaşmasına yol açar. Bu durum, görme yetisinin ciddi şekilde bozulmasına neden olur. Başlangıçta, kişi bulanık görme şikayetiyle karşı karşıya kalabilir. Zamanla, uygun müdahale yapılmazsa, görme kaybı kalıcı hale gelebilir. Bu nedenle, göze darbe alındığında hızlı ve etkili bir tedavi süreci başlatılmalıdır.
Göz Yaralanmalarının Sınıflandırılması
Göz yaralanmaları, meydana geliş şekline göre iki ana kategoriye ayrılır. İlk olarak, göz duvarının bütünlüğü korunurken iç dokularda hasarın oluştuğu kapalı göz yaralanmaları bulunur. Bu tür yaralanmalar, darbenin şiddetine bağlı olarak göz içi dokularında çeşitli hasarlara yol açabilir. Öte yandan, gözün dış bütünlüğünün kesici veya delici aletlerle bozulduğu durumlar açık göz yaralanması olarak tanımlanır. Bu durum, gözde yırtıkların oluşmasına neden olabilir. Her iki yaralanma türü de göz sağlığı için ciddi riskler taşır ve bulanık görme gibi belirtilere yol açabilir.
Göz Yaralanmalarında Karşılaşılan Temel Sorunlar
Göze alınan darbeler, yüzeyde açık bir yara oluşturmadan dahi ciddi iç hasarlara yol açabilir. İlk olarak, darbenin etkisiyle göz ön ve arka ekseninde kısalma meydana gelir. Ardından ekvator bölgesinde genişleme ve gerilme gözlemlenir. Bu durum, gözün normal şekline dönme çabasını tetikler. Ancak bu şekil değişikliği, göz yapısında kalıcı hasarlara sebep olabilir. Sonuç olarak;
- Retina ödemi
- Retina pigment epiteli hasarı
- Göz içi kanamalar
- Retina yırtıkları
- Diyalizler
Gibi bir dizi patolojik bozukluk ortaya çıkar. Bu hasarlar, gözde bulanık görme ve diğer görme problemlerine neden olur. Dolayısıyla, darbe sonrası vakit kaybetmeden uzman bir göz doktoruna başvurmak büyük önem taşır.
Retina Ödeminin Meydana Gelme Süreci
Gözüne darbe alan bir bireyde, gözün arkasındaki retinada ödem oluşumu başlar. Darbe sonucunda, dokular arasında sıvı birikintisi meydana gelir ve bu da retinanın beyazlaşmasına yol açar. İlk etapta, görme yetisi üzerinde ciddi bir etkilenme görülür. Durumun şiddetine göre;
- Hafif vakalarda, görme kabiliyeti birkaç gün içinde normale dönebilir.
- Ağır durumlarda ise kalıcı görme kayıpları yaşanabilir.
Zamanla, ödemin neden olduğu basınç artışı, retina tabakasında delinmelere yol açabilir. Özellikle makula bölgesinde oluşan delikler, görme yetisinin önemli ölçüde azalmasına neden olur. Bu süreç, göz sağlığı için ciddi riskler barındırır.
Gözde Kanama Riski
Kapalı bir travma sonrasında gözde meydana gelen kanamalar, çoğunlukla gözün iç yapısını etkiler. Bu kanamalar, gözün vitreus boşluğunu dolduran ve son derece zengin damar yapılarından kaynaklanır. Kanamanın vitreus boşluğunda pıhtılaşması, tedavi sürecini uzatabilir. Pıhtılaşmış kanın bu boşluktan temizlenmesi zorlu bir süreçtir ve bazen aylar alabilir. Bu süre zarfında, kanamanın çekilip çekilmediğini belirlemek için takip ultrasonografisi önemli bir yöntemdir. Uzun süre devam eden kanamaların tedavisi konusunda ultrasonografi vazgeçilmez bir araç haline gelmiştir. Eğer ultrasonografide retina ayrılması tespit edilirse, durum daha da ciddileşir. Bu tür vakalarda, acil müdahale gerektiren bir durum ortaya çıkar:
- Göz içi kanamalarının temizlenmemesi
- Ultrasonografide retina ayrılmasının görülmesi
Bu koşullar altında, acil bir vitrektomi operasyonu gereklidir. Operasyon hem görme yetisini korumak hem de ilerleyen komplikasyonları önlemek amacıyla yapılır.
Gözüne Darbe Alanlarda Bulanık Görme Sorununun Çözümü
Gözüne darbe alındığında kişinin karşılaştığı bulanık görme problemi, derhal doktora başvurmayı gerektirir. Darbe, çeşitli nedenlerle meydana gelebilir ve doktora darbenin nasıl alındığı detaylıca açıklanmalıdır. Doktor, ilk muayenede gözün durumunu detaylı bir şekilde inceler. Bu inceleme sırasında;
- Kanama riski
- Retina ve kornea durumu
- Fizyolojik test sonuçları
- Zedelenme derecesi
Gibi faktörler değerlendirilir. Özellikle göze alınan darbeler sonucu, hemen tedaviye başlanması hayati önem taşır. Cerrahi müdahale gerektiren durumlar olabilir. Bu durumlar içerisinde;
- Kanamanın durdurulması
- Ayrılmış korneanın onarılması
Gibi tedbirler alınabilir. Ancak unutulmamalıdır ki, tedaviye geç kalınması görme kaybına yol açabilir. Bu nedenle, göze alınan darbeler sonrasında bulanık görme problemi yaşayanlar, en kısa sürede uzman bir doktora danışmalıdır.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1992 yılında mezun oldu. Aynı yıl Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda asistanlık eğitimine başladı. 1997 yılında uzman olduktan sonra aynı yıl uzman doktor olarak aynı klinikte Retina Hastalıkları ve Vitreoretinal Cerrahi alanında uzmanlaşmak üzere görevine devam etti. Bu konudaki eğitimini, çeşitli dönemlerde Antwerp-Belçika (Dr.Zivanovic Kliniği), Frankfurt-Almanya (Dr.Eckardt Kliniği), Duisburg-Almanya’da gerçekleştirdi. 2004 yılında doçentlik, 2010 yılında profesörlük ünvanını alan Dr.Erakgün, 2013 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’ndaki görevinden ayrılmıştır. Şu anda Kaşkaloğlu göz hastanesinde çalışmalarına devam etmektedir.