İzmir’de retina cerrahisi yapan en iyi göz doktorlarından biri olan Prof. Dr. Tansu Erakgün, yıllara dayanan deneyimi ve ileri cerrahi teknikleri ile göz sağlığında güvenilir çözümler sunmaktadır. Retina hastalıkları, görme kaybına yol açabilen ciddi durumlar olup, doğru tanı ve zamanında müdahale gerektirir. İzmir’de retina cerrahisi yapan hastaneler arasında seçim yaparken, kullanılan teknolojiler, cerrahi tecrübe ve ameliyat sonrası takip süreçleri tedavi başarısında kritik rol oynar.
Retina cerrahisi fiyatları, hastalığın türü, cerrahi yöntemin kapsamı ve hastanenin donanımına göre farklılık gösterebilir. Retina cerrahisi sonrası doktor tavsiyeleri ise iyileşme sürecinin sorunsuz ilerlemesi ve görme sağlığının korunması açısından büyük önem taşır. Prof. Dr. Tansu Erakgün, her hastasına özel tedavi planları oluşturarak en iyi sonucu hedeflemektedir. Daha sağlıklı bir görüşe kavuşmak ve detaylı bilgi veya randevu almak için hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Endikasyonlar | Retina dekolmanı, makula deliği, proliferatif diyabetik retinopati, vitreus hemorajisi, epiretinal membran, retina yırtıkları |
Kullanılan Teknikler | Pars plana vitrektomi, skleral çökertme (skleral buckling), pnömatik retinopeksi |
Ameliyat Öncesi | Göz muayenesi, optik koherens tomografi (OCT), göz anjiyografisi, kan tahlilleri, hastanın bilgilendirilmesi |
Ameliyat Sırasında | Lokal veya genel anestezi, steril cerrahi ortam, retina ve vitreusun cerrahi işlemleri, gaz veya silikon yağ uygulaması |
Ameliyat Sonrası | Yatış pozisyonu (özellikle gaz tamponu varsa yüzüstü pozisyon önerilebilir), düzenli göz damlası kullanımı, kontroller |
Olası Komplikasyonlar | Göz içi enfeksiyon (endoftalmi), katarakt gelişimi, göz içi basınç artışı, retina yeniden dekolmanı, kanama |
İyileşme Süreci | 2-6 hafta arasında değişir, görsel iyileşme haftalar/aylar sürebilir, görsel başarı altta yatan hastalığa ve cerrahiye bağlıdır |

Prof. Dr. Tansu Erakgün
Retina Hastalıkları ve Vitreoretinal Cerrahi Uzmanı
20 Mart 1968’de İzmir’de doğan Prof. Dr. Tansu Erakgün, orta öğrenimini Saint Joseph Koleji’nde ve Lise öğrenimini Karşıyaka Gazi Lisesi’nde tamamladıktan sonra 1986 yılında girdiği Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1992 yılında mezun oldu. Aynı yıl Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda asistanlık eğitimine başladı. 1997 yılında uzman...
Hakkımda Videolar YayınlarRetina Cerrahisi Nedir?
Retina cerrahisi, retina adı verilen gözün arka kısmındaki ince dokunun onarılması veya tedavi edilmesi amacıyla yapılan cerrahi işlemleri kapsar. Genellikle retina dekolmanı, makula deliği, diyabetik retinopati gibi durumlarda uygulanır. Gelişmiş mikroskobik teknikler ve hassas aletlerle yapılan bu cerrahi, görme kaybını önlemek veya azaltmak için hayati öneme sahiptir. Tedavi, hastalığın türüne ve şiddetine göre planlanır.
Retina Cerrahisi Kimler İçin Uygundur?
Retina cerrahisi retinanın bütünlüğünü ve işlevini tehdit eden hastalıkların tedavisinde uygulanır. Cerrahi müdahale gereksinimi hastalığın tipi evresi ve kişinin genel sağlık durumuna bağlıdır. Retina cerrahisi aşağıdaki durumlarda gerekli olabilir:
- Retina Dekolmanı: Retinanın sinir tabakasının altındaki pigment epitelinden ayrılması görme kaybına neden olabilir. Rhegmatojen retinal dekolman cerrahi tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına yol açar. Vitrektomi pnömatik retinopeksi veya skleral bandaj gibi yöntemler hastalığın ciddiyetine göre tercih edilir.
- Diyabetik Retinopati: Diyabetin ileri evrelerinde proliferatif diyabetik retinopati gelişebilir. Bu durum anormal damar oluşumlarıyla karakterizedir ve vitreöz kanama veya traktsiyonal retinal dekolmana yol açabilir. Vitrektomi kanamayı temizlemek ve traktsiyonu gidermek için uygulanır.
- Maküler Delikler ve Epiretinal Membranlar: Merkezi görmeyi etkileyen maküler delik veya epiretinal membranlar vitrektomi ile tedavi edilir. Bu müdahaleler görme keskinliğini iyileştirmeyi ve anatomik bütünlüğü sağlamayı amaçlar.
- Vitreöz Kanama: Kanama retinanın incelenmesini engelleyebilir ve görme kaybına neden olabilir. Vitrektomi kanın temizlenmesi ve altta yatan patolojinin tedavisi için uygulanır.
- Traktsiyonal Retinal Dekolman: Diyabet veya diğer sistemik hastalıklara bağlı traktsiyonal çekilmeler cerrahi müdahale gerektirir. Erken tedavi retina hasarını önler.
- Penetran Yaralanmalar ve Göz İçi Yabancı Cisimler: Göz travmaları enfeksiyon ve mekanik hasar riskleri taşır. Vitrektomi yabancı cisimlerin çıkarılması ve ilişkili hasarların onarılması için gereklidir.
- Yaşa Bağlı Maküler Dejenerasyon (AMD) Komplikasyonları: Submaküler kanama veya koroidal neovaskülarizasyon gibi spesifik durumlarda cerrahi düşünülebilir.
Retina Cerrahisi Kimler İçin Uygun Değildir?
Retina cerrahisi göz sağlığını korumak ve görme kaybını önlemek için etkili bir yöntem olsa da her hasta bu cerrahiye uygun olmayabilir. Cerrahi uygunluk sistemik sağlık durumu gözle ilgili faktörler anatomik özellikler ve bireyin cerrahi sonrası bakıma uyum kapasitesi gibi bir dizi faktöre bağlıdır.
- Sistemik Kontraendikasyonlar:
Kontrolsüz diyabet ve hipertansiyon gibi sistemik hastalıklar cerrahi riskleri artırabilir. Örneğin kontrolsüz diyabet cerrahi sırasında ciddi kanama riskini yükseltir. Benzer şekilde yeni geçirilmiş miyokard enfarktüsü veya serebrovasküler kaza gibi durumlar anestezi ve cerrahi stresine bağlı komplikasyonlara yol açabilir. Kanama bozukluğu olan hastalar veya antikoagülan kullanan bireylerde intraoperatif ve postoperatif kanama riski cerrahinin başarısını olumsuz etkileyebilir.
- Gözle İlgili Kontraendikasyonlar:
Aktif göz enfeksiyonları (örneğin konjonktivit veya keratit) cerrahi sırasında enfeksiyonun yayılma riskini artırır ve ameliyat öncesi tedavi edilmelidir. İleri proliferatif vitreoretinopati (PVR) gibi durumlar retina cerrahisinin etkinliğini azaltabilir. Şiddetli kuru göz veya korneal opasiteler gibi yüzey hastalıkları cerrahi prosedürü zorlaştırabilir. Kontrolsüz glokom ise retina perfüzyonunu olumsuz etkileyerek iyileşme sürecini geciktirebilir.
- Hasta ile İlgili Faktörler:
Postoperatif bakıma uyum retina cerrahisinin başarısında kritik bir faktördür. Yüz aşağı pozisyonlama gibi özel talimatlara uyum sağlayamayan hastalar için optimal sonuçlar elde etmek zor olabilir. Ayrıca birden fazla komorbiditeye sahip olan veya cerrahi stresini tolere edemeyecek kadar kötü genel sağlık durumundaki bireylerde cerrahi riskleri faydalara kıyasla ağır basabilir.
- Anatomik ve Diğer Faktörler:
Geniş retina hasarları veya ileri derecede dejenerasyon gibi durumlar cerrahi başarıyı sınırlayabilir. Ayrıca bazı ilaçların göz fizyolojisine olan etkisi cerrahi sonuçları olumsuz etkileyebilir ve ameliyat öncesinde dikkatlice değerlendirilmelidir.
Retina Cerrahisi Nasıl Uygulanır?
Retina cerrahisi retinanın işlevini bozan hastalıkların tedavisi için uygulanan özel teknik ve prosedürleri kapsar. Her bir yöntem hastanın durumuna, retina hasarının türüne ve kapsamına bağlı olarak özenle seçilir. Bu cerrahiler görmeyi koruma ve yaşam kalitesini artırma açısından kritik öneme sahiptir.
Vitrektomi vitreus sıvısının çıkarılmasını içeren bir cerrahidir ve genellikle retina dekolmanı maküler delik ve epiretinal membran gibi durumlarda uygulanır. İşlem gözde küçük kesiler açılarak gerçekleştirilir ve bu kesilerden özel cerrahi aletler yerleştirilir. Vitreus sıvısının çıkarılması retinanın rahatlatılmasını ve hasarlı bölgelerin onarılmasını sağlar. Retinadaki yırtıklar lazer fotokoagülasyon veya kriyoterapi ile kapatılabilir. Göz içi gaz balonları veya silikon yağ kullanılarak retina yerinde tutulur. Modern vitrektomi yöntemleri daha küçük cerrahi aletlerle minimal invaziv şekilde gerçekleştirilir böylece iyileşme süresi kısalır ve komplikasyon riski azalır.
Skleral bantlama özellikle retina dekolmanlarının tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Bu prosedürde retina yırtıklarının lokalizasyonu ve kriyoterapi ile yapışma sağlandıktan sonra sklera üzerine silikon bant yerleştirilir. Bant retinayı destekler ve yırtık üzerindeki çekişi azaltarak retina altındaki sıvının dağılmasını önler. Gerekirse subretinal sıvı drenajı yapılabilir. Skleral bantlama etkili bir yöntem olmasına rağmen nadiren enfeksiyon miyopi artışı veya bant kayması gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
Pnömatik retinopeksi daha az invaziv bir cerrahidir ve genellikle üst kısımdaki basit retina yırtıkları için uygundur. Bu işlem sırasında yırtığın kapatılmasına yardımcı olmak için göz içine bir gaz balonu enjekte edilir. Balon yırtık üzerinde baskı yaparak retinanın yapışmasına yardımcı olur. Kriyoterapi veya lazer fotokoagülasyon ile yırtık sabitlenir. İyileşme sürecinde hasta baş pozisyonunu dikkatlice korumalıdır. Bu yöntem hızlı iyileşme avantajı sağlasa da hasta uyumunun yüksek olması başarı için kritik öneme sahiptir.
Son yıllarda retina cerrahisinde robotik teknolojilerin kullanımı artmış cerrahların hassasiyeti ve doğruluğu daha da geliştirilmiştir. Gen tedavileri ve retina implantları tedavi seçeneklerini genişletmekte ve daha önce tedavi edilemeyen durumlar için umut sunmaktadır. Bu ilerlemeler retina cerrahisinin başarısını ve güvenliğini artırmaya devam etmektedir.
Retina Cerrahisinin Yan Etkileri Nelerdir?
Retina cerrahisi görme kaybını önlemek ve göz sağlığını korumak amacıyla yapılan önemli bir tedavi yöntemidir. Ancak her cerrahi müdahalede olduğu gibi retina cerrahisinin de çeşitli yan etkiler ve komplikasyon riskleri bulunmaktadır. Bu durumların bilincinde olmak hastaların ameliyat öncesi ve sonrası süreçte bilinçli bir şekilde hareket etmelerine yardımcı olur.
Cerrahi sırasında görülebilecek komplikasyonlar arasında posterior kapsül yırtığı supraşoroidal kanama ve intraoperatif floppi iris sendromu (IFIS) yer alır. Posterior kapsül yırtığı doğal lensin arka kısmında hasar oluşmasıyla ortaya çıkar ve enfeksiyon korneal ödem veya retina dekolmanı gibi sorunlara neden olabilir. Nadir görülen supraşoroidal kanama şoroid ve sklera arasındaki boşlukta kan birikmesi sonucu gelişir ve görme kaybına yol açabilir. IFIS ise iris dokusunun gevşemesiyle cerrahi alanın daralmasına neden olur bu da göz içindeki yapılar için risk oluşturur.
Ameliyat sonrası komplikasyonlar arasında enfeksiyon (endoftalmitis) yüksek intraoküler basınç (IOP) retina dekolmanı katarakt oluşumu maküler ödem ve proliferatif vitreoretinopati (PVR) bulunmaktadır. Enfeksiyon cerrahi sonrası ciddi bir durum olup uygun hazırlık ve hijyenik prosedürlerle riski azaltılabilir. Yüksek IOP göz içi gaz veya silikon yağından kaynaklanabilir ve tedavi edilmezse glokom riskini artırabilir. Retina dekolmanı cerrahi başarıya rağmen tekrarlayabilir ve genellikle skarlaşma nedeniyle gelişir. Vitrektomi sonrası katarakt gelişimi sık görülür ve bazen ek cerrahi müdahale gerektirir. Maküler ödem merkezi retinada şişlikle sonuçlanır ve kortikosteroid enjeksiyonlarıyla tedavi edilebilir. PVR retina yüzeyinde skar oluşumuyla yeniden dekolmana neden olabilir.
Retina Cerrahisi Ne Kadar Başarılı?
Retina cerrahisi modern oftalmolojinin en gelişmiş alanlarından biri olup retina dekolmanı makula delikleri ve diğer retina hastalıklarının tedavisinde yüksek başarı oranlarına ulaşmıştır. Ancak bu başarı oranları hastalığın tipi, şiddeti, kronikliği ve uygulanan cerrahi yöntemin yanı sıra cerrahın deneyimine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
- Retina Dekolmanı Cerrahisi:
Retina dekolmanlarının %85-90’ı tek bir cerrahi müdahale ile başarıyla tedavi edilebilir. Cerrahi başarıyı etkileyen başlıca faktörler arasında dekolman türü, yeri ve skar dokusunun varlığı yer alır. Regmatojen (yırtık kaynaklı) dekolmanlar cerrahi müdahalelere genellikle daha iyi yanıt verir. Pars plana vitrektomi (PPV) ve skleral buckling (SB) gibi yöntemler tek bir operasyonla %93’e kadar anatomik başarı oranları sunabilmektedir.
- Makula Delik Cerrahisi:
Makula deliklerinde kullanılan pars plana vitrektomi ve iç sınırlayıcı membran (ILM) soyma teknikleri birincil kapanma oranlarını %90’ın üzerine çıkarmıştır. Ancak delik boyutu önemli bir belirleyicidir; daha küçük deliklerde cerrahi başarı daha yüksekken büyük ve kronik deliklerde ek tekniklere ihtiyaç duyulabilir.
- Başarıyı Etkileyen Faktörler:
Hastalığın süresi ve şiddeti skar dokusu oluşumu gibi faktörler cerrahi başarıyı sınırlayabilir. Ayrıca cerrahın deneyimi ve hastanın postoperatif talimatlara uyumu tedavi sonuçlarını doğrudan etkiler.
Retina Cerrahisine Nasıl Hazırlanılır?
Retina cerrahisine hazırlık süreci ameliyatın başarısını artırmak ve komplikasyon risklerini en aza indirmek için dikkatle planlanmalıdır. Bu süreç detaylı bir tıbbi değerlendirme ilaç yönetimi anestezi planlaması ve hasta eğitimi gibi adımları kapsar.
- Tıbbi Değerlendirme: Cerrahi öncesinde hastanın genel sağlık durumu detaylı bir şekilde incelenir. Geçmiş ameliyatlar kronik hastalıklar ve kullanılan ilaçlar gibi bilgiler gözden geçirilir. Göz içi faktörler ve sistemik hastalıkların değerlendirilmesi doğru tedavi planlaması için kritik öneme sahiptir. Kan testleri ve elektrokardiyogram gibi ek tetkikler de gerekebilir.
- İlaç Yönetimi: Kan sulandırıcı ilaçlar gibi cerrahi riskleri artırabilecek ilaçların cerrahiden önce belirli bir süre kesilmesi gerekebilir. Özellikle diyabetik hastaların cerrahi sabahı ilaçlarını almamaları sıklıkla önerilir. Tüm ilaç değişiklikleri cerrahın talimatlarına uygun şekilde yapılmalıdır.
- Anestezi Planlaması: Lokal veya genel anestezi seçimi hastanın sağlık durumu ve cerrahinin karmaşıklığına bağlıdır. Lokal anestezi retina cerrahisinde sık kullanılan bir yöntemdir ancak karmaşık vakalarda genel anestezi tercih edilebilir.
- Hasta Eğitimi ve Talimatlar: Cerrahi süreci olası riskler ve iyileşme dönemi hakkında hastalar ayrıntılı şekilde bilgilendirilir. Cerrahi sabahı aç kalmaları steril ortamı korumak için makyaj ve takıdan kaçınmaları istenir. Ayrıca postoperatif dönemde görme kaybı olabileceği için ulaşım düzenlemeleri yapılmalıdır.
Retina Cerrahisi Sonrası Bakım Nasıl Olmalı?
Retina cerrahisi sonrası iyileşme sürecinin başarılı bir şekilde tamamlanabilmesi için uygun bakım ve hastaların cerrahlarının talimatlarına titizlikle uyması büyük önem taşır. İlk olarak pozisyonlama özellikle gaz balonu yerleştirilen hastalar için kritik bir rol oynar. Yüz aşağı pozisyonda kalmak gaz balonunun retina tamir alanına sabitlenmesini sağlayarak iyileşme sürecini destekler. Bu pozisyon genellikle günün büyük bölümünde ve uyku sırasında dâhil olmak üzere birkaç hafta boyunca korunmalıdır.
Fiziksel aktivite kısıtlamaları da iyileşme sürecinin bir parçasıdır. Hastaların ağır kaldırma eğilme ve yoğun fiziksel aktivitelerden kaçınması önerilir. Bu tür eylemler göz içi basıncı artırarak komplikasyon riskini yükseltebilir. Ayrıca görme stabil hale gelene kadar araç kullanmaktan kaçınılması güvenlik açısından önemlidir.
İlaç kullanımı enfeksiyonları önlemek ve iltihabı kontrol altında tutmak için hayati bir rol oynar. Hastaların antibiyotik ve anti-inflamatuar göz damlalarını belirtilen şekilde kullanmaları ve herhangi bir aksama durumunda doktorlarına danışmaları gereklidir.
Düzenli izleme ve takip ziyaretleri cerrahi sonrası komplikasyonların erken tespiti için gereklidir. Artan ağrı ani görme değişiklikleri veya ışık parlamaları gibi belirtiler acil müdahale gerektirebilir ve hastaların bu semptomlara karşı dikkatli olmaları önemlidir.
Retina Cerrahisi Yaptıranların Yorumları
Prof.Dr. Tansu Erakgün hasta yorumları için Google Maps‘e göz atabilirsiniz.
Türkiye’de Retina Cerrahisi Yapan Doktorlar
Türkiye'de Retina Cerrahisi, alanında deneyimli göz doktorları tarafından uygun alt yapıya sahip hastanelerde yapılır.