Prof.Dr Tansu Erakgün Sarı Nokta Hastalığı Tedavisi

Sarı Nokta Hastalığı Tedavisi ile ilgili bilgi ve randevu alın.

Detaylı Bilgi

    Bilgi ve Randevu Formu

    0532 396 26 20


    Sarı Nokta Hastalığı (Yaşa Bağlı Makula Dejeneresansı)

    Sarı nokta hastalığı, Türkiye’de de tüm dünyada olduğu gibi 55-60 yaş üzeri yaş kitlesinde en sık görme kaybı yaratan hastalıkların başında gelir.

    Sarı nokta hastalığı olan kişiler, okuma, araba kullanma, kişilerin yüzlerini seçme, televizyon seyretme gibi günlük işleri yapmakta sorun yaşarlar.

    Bununla birlikte, hastalığın ileri evresinde bile kişi tamamen körlük yaşamaz, merkezi görme dışındaki görüş alanı ile günlük hayatını idame ettirir.

    Sarı Nokta Hastalığı Nedir?

    Gözün retina tabakası, dışarıdan gelen ışığı fark eden ve bunu beyne ileten, sinir hücrelerinden oluşmuş bir tabakadır. Gözü bir fotograf makinesine benzetecek olursak retina, makinenin içindeki film şerididir.

    Makula bölgesi, bu tabakanın tam ortasında yer alır. Makula bölgesinin de tam ortasında, ışığın odaklandığı ve yaklaşık iğne başı çapında fovea bölgesi bulunur.

    Fovea bölgesi, ya da halk arasındaki tabiriyle “sarı nokta”, retina tabakasının merkezi görme ve ayrıntılı görmeden sorumlu en önemli bölgesidir. Sarı nokta hastalığında kişi, şekillerde distorsiyon (bozukluk) ve görme kaybı yaşar.

    Retina tabakası her ne kadar kendi içinde damar tabakası barındırsa da, büyük oranda hemen altında yer alan damardan zengin bir tabakadan beslenir.

    Bu iki tabaka arasında da ince bir zar mevcuttur ve iki tabaka arasında bariyer filtresi görevi görür.

    Hayat boyunca, sarı nokta bölgesinde, ışığın da toksik etkisiyle biriken artık maddeler, belli bir mekanizma ile bu bölgeden temizlenir ve altındaki damardan zengin tabakaya iletilir ve kan yoluyla uzaklaştırılır.

    Sarı nokta hastalığında, sıklıkla 50-55 yaşından sonra bazı kişilerde, tabakalar arasındaki artık maddeler, sebebi henüz bilinemeyen bir sebeple bu bölgeden uzaklaştırılamaz hale gelir ve bu bölgede birikerek birtakım istenmeyen olayları tetikler. Bu şekilde hastalık başlamış olur.

    Sarı nokta hastalığı kuru tip ve yaş tip olmak üzere ikiye ayrılır. Kuru tipte bu bölgede hücrelerde biriken artıklar sebebiyle belli oranda kayıp yaşanır.

    Yaş tipte ise, sarı noktanın hemen altında, tabakalar arasında istenmeyen damar tomurcukları oluşur. Oluşan bu damar tomurcuklarından çok kısa bir sürede sızıntısı ve kanamalar oluşur ve görme kayıpları başlar.

    Tüm sarı nokta hastalıklarının %90’ı kuru tip olmasına rağmen, sarı nokta hastalığının yol açtığı görme kayıplarının %90’ından yaş tip sorumludur.

    Yani daha az sıklıkla görülmesine rağmen daha fazla görme kaybına yol açar. Kuru tip olarak başlayan bir sarı nokta hastalığı, zamanla yaş tipe dönebilir. Bu yüzden düzenli kontroller şarttır.

    Sarı Nokta Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

    Hastalık yaş tipe dönüştüğü takdirde, erken belirtiler düz çizgilerde distorsiyon (bozukluk, yamulma) hissi ve görme miktarında azalmadır.

    Çizgilerde bozukluk hissinin saptanabilmesi için, hastalara kendilerini zaman zaman test etmeleri için ızgara desenli basit bir kart verilir. Bu karta Amsler kartı denir.

    Hasta, (eğer kullanıyorsa) yakın gözlüğünü takarak her bir gözünü tek tek kapayarak elindeki Amsler kartının orta noktasına bakar ve bu kartı oluşturan çizgilerde herhangi bir şekil bozukluğu olup olmadığını test eder.

    Yaş tip sarı nokta hastalığında düz çizgilerde distorsiyonu bu sayede fark edebilir. Her zamankinden farklı bir görüntü fark edildiği takdirde, vakit kaybetmeden bir İzmir retina uzmanı göz doktoruna muayene olunmalıdır.

    Yaşa Bağlı Makula Hastalığı açısından riskiniz var mı?

    Yaşa bağlı makula hastalığı (AMD), gözün arka kısmında bulunan makula bölgesinde oluşan iltihaplanma ve hasara neden olan bir göz hastalığıdır. AMD, genellikle 50 yaşın üstünde görülür ve görme kalitesini etkileyebilir. AMD riski olan bireyler arasında aşağıdaki faktörleri olanlar bulunur:

    • Yaş: AMD riski, yaş ilerledikçe artar ve genellikle 50 yaşın üstünde görülür.
    • Aile geçmişi: AMD, genetik bir hastalıktır ve bu nedenle, aile geçmişinde AMD görülmesi, bireylerin AMD riskinin artmış olduğunu gösterir.
    • Sigara kullanımı: Sigara kullanımı, AMD riskini artırır.
    • Yüksek tansiyon: Yüksek tansiyon, AMD riskini artırır.
    • Obezite: Obezite, AMD riskini artırır.

    Sarı Nokta Hastalığında Diğer Göz Etkilenir mi?

    Sarı nokta hastalığı her iki gözü de etkileyen bir hastalıktır. Ancak sıklıkla bir gözdeki durumu, diğerinden daha ağırdır.

    Koruyucu Önlemler var mıdır? Varsa nelerdir?

    Her ne kadar kuru tipten yaş tipe geçişi önlemek tamamen mümkün olmasa da, yaşam tarzında ve beslenme tarzında birtakım değişiklikler hastalığın daha ciddi evrelere ilerleme riskini azaltmaktadır.

    Sigara kullanımının bu hastalığın ilerlemesindeki rolü kanıtlanmıştır. Eğer hasta sigara kullanıyorsa, bir an önce bırakmalıdır.

    Ayrıca koyu yeşil lifli sebze ve meyve tüketiminin hastalığın seyrini yavaşlattığı çalışmalarla kanıtlanmıştır.

    Bu hastalıkla ilgili yapılan çok merkezli ve geniş çaplı çalışmalarda, bazı anti-oksidan, vitamin ve mineral içeren ilaçların kuru tipten yaş tipe geçiş riskini ve dolayısıyla görme kaybı riskini azalttığı kanıtlanmıştır.

    Bu çalışmalarda önerilen vitaminler şunlardır:

    • 500mg C vitamini
    • 400 IU E vitamini
    • 15mg Beta karoten
    • 80 mg çinko oksid
    • 2mg bakır oksid

    Vitamin/ mineral kombinasyonlarını almadan önce mutlaka göz doktoruna danışmak gerekir. Bu konuda birtakım ek önerileri olabilir (örneğin sigara içicilerin beta-karoten kullanmaması gerekir, E vitamininin 400 IU’yi geçmemesi gerekir gibi).

    Yaşa Bağlı Makula Dejeneresansı (Sarı Nokta Hastalığı) İçin Risk Faktörleri

    Sarı Nokta Hastalığı’ndan Korunmak İçin Ne Yapılmalıdır?

    1. Sigara içilmemeli
    2. Yeşil lifli meyve ve sebzeden zengin, haftada en az 1-2 kez balık içeren beslenme düzenine geçilmeli
    3. Trans yağlar içeren kızartma türü gıdalardan uzak durulmalı, zeytinyağı kullanımı artırılmalı
    4. Normal lipid- kolesterol ve kol tansiyonu değerlerine inilmeli
    5. Kilo kontrolü yapılmalı
    6. Egzersiz alışkanlığı kazanılmalı
    7. Eğer kuru tip sarı nokta hastalığı başlamışsa, doktor önerisiyle olmak kaydıyla vitamin ve mineral içeren kombinasyon haplarına geçilmeli
    8. Ailede sarı nokta hastalığı ya da diğer risk faktörleri mevcut ise belirli aralıklarla düzenli retina muayenesinden geçilmeli.

    İzmir Sarı Nokta Hastalığı Tedavisi Nedir?

    Kuru tipten yaş tipe geçmiş sarı nokta hastalığı acil tedavi gerektiren bir durumdur.

    Yakın zamana kadar bu hastalıkta uygulanan tedaviler yüz güldürücü sonuçlar vermezken, bugün için gelişen teknolojiler ve yeni tedavi şekilleri ile son derece başarılı sonuçlar alınmaktadır.

    Yaş tip sarı nokta hastalığında tedavide amaç, hastalığa neden olan tabakalar arasındaki istenmeyen damar tomurcuklarının, sıvı sızıntılarının ve kanamaların kurutulmasıdır. Bunun için farklı tedavi seçenekleri mevcuttur.

    Laser Tedavisi

    Yaş tip sarı nokta hastalığında uygulanan en eski tedavi yöntemidir. Laser tedavisi uygulanabilen durumlar bugün için sınırlıdır.

    Tüm yaş tip sarı nokta hastalarının yaklaşık %15’i standart laser tedavisine müsaittir. Laser tedavisi uygulanan hastalarda %50 oranında damar tomurcuğu yeniden aktive olabilmektedir.

    Fotodinamik Tedavi (PDT)

    Standart laser tedavisinden sonra geliştirilen ve yaklaşık 10 senedir uygulanan bir tedavi yöntemidir. PDT’de verteporfin (Visudyn) denilen bir madde koldan iğneyle verilerek bu ilacın gözde hasarlı dokuya bağlanması sağlanır.

    Ardından özellikli bir laser tedavisi 83 saniye boyunca göze uygulanır. Yaş tip sarı nokta hastalığının bazı tiplerinde etkilidir.

    Genellikle görme artışı sağlamaz, 1 yıllık tedavi süresinde mevcut görmeyi koruma oranı yaklaşık %50-60’tır. İlerleyen yıllarda bu oran düşer.

    Bugün için sadece uygun vakalarda olmak üzere nadiren tek başına kullanılır. Bunun dışında aşağıdaki bölümde bahsedilen, gözün içine enjeksiyon (zerk) yoluyla verilen yeni ilaçlar ile birlikte kombine kullanılabilir.

    Damar Gelişimini Önleyici Tedavi (Anti-VEGF tedavi)

    Günümüzde yaş tip sarı nokta hastalığında en etkin görünen ve en son gelişen tedavi yöntemidir. Bevacizumab (Avastin, Altuzan), ranibizumab gibi etken maddelerden oluşur.

    Yaş tip sarı nokta hastalığında, gözün arka duvarını oluşturan tabakalar arasında istenmeyen damar tomurcukları oluşmaktadır.

    Bu damar tomurcuklarının oluşumunda, o bölgeye etki eden damar büyüme faktörleri rol oynamaktadır.

    Yaş tip sarı nokta hastalığında damar gelişimini önleyici tedavi ile bu büyüme faktörleri etkisiz hale getirilmekte ve oluşan damar tomurcuğu ortadan kaldırılmakta, sızıntı ve kanama önlenmektedir. Bu tedavide bevacizumab (Avastin, Altuzan) gibi ilaçlar, göze doğrudan enjekte edilmek suretiyle verilir.

    Bu tedavi ile, yaş tip sarı nokta hastalığında 1 yıllık sürede mevcut görmeyi koruyabilme oranı, %90’ın üzerindedir. Yine aynı sürede görme artışı sağlayabilme oranı %30’lar civarındadır.

    Görme kaybının önlenmesi ve hatta görme artışı sağlanabilmesi için, yapılan bu enjeksiyonlar sıklıkla belli aralıklarla tekrarlanır.

    Sarı nokta hastalığında cerrahi tedavi var mıdır?

    Sarı nokta hastalığında nadir olarak çok yoğun kanama olabilmektedir. Bu durumun tedavisinde az önce bahsedilen iğne tedavisi etkisiz kalır.

    Bu durumda retinanın özel yöntemlerle kesilerek kaldırılması ve altındaki kanamanın temizlenmesi ve doku yaması uygulaması yapılabilir.

    Takipte neler yapılmalıdır?

    Sarı nokta hastalığı, ister kuru tip, ister yaş tip olsun, düzenli takip gerektiren bir hastalıktır. Teşhis aşamasında ve takipte mutlaka göz anjiyosu (FFA- fundus fluorescein angiography) ve retina tomografisi (OCT- optic coherence tomography) çekilmelidir.

    İzmir Sarı Nokta Hastalığı Tedavisi Fiyatları Ne Kadar?

    İzmir Sarı nokta hastalığı tedavisi fiyatları hakkında bilgi almak için doktorunuzla iletişime geçebilirsiniz.

    Sıkça Sorulan Sorular

    Makula dejenerasyonu kaç yaşında görülür?

    Makula dejenerasyonu, genellikle ileri yaşlarda görülür ve 60 yaşın üstünde daha sık görülür. Ancak, bu hastalık her yaşta görülebilir ve bazı durumlarda daha erken yaşlarda ortaya çıkabilir. Makula dejenerasyonu, gözlerin makula tabakasında bulunan hücrelerin artık madde birikimiyle yıpranmasına neden olan bir göz hastalığıdır. Makula tabakası, gözlerin görme duyusunu sağlayan önemli bir bölümdür ve gözlerin günübirlik görevlerini yaparken önemli rol oynar.

    Makula dejenerasyonu nasıl tedavi edilir?

    Makula dejenerasyonunun tedavisi, hastalığın nedenine göre değişebilir. Eğer makula dejenerasyonu, yüksek tansiyon, diyabet veya diğer sağlık koşullarından kaynaklanıyorsa, bu koşulların tedavisi makula dejenerasyonunun tedavisi için bir başlangıç olabilir. Ayrıca, gözlerinizi koruyucu gözlükler ve güneş gözlükleri kullanarak ve gözlerinizi koruyucu aktiviteler yaparak makula dejenerasyonunun ilerlemesini yavaşlatabilirsiniz. Makula dejenerasyonu olan kişiler, genellikle göz doktorları tarafından takip edilir ve gerektiğinde özel tedavi seçenekleri önerilebilir.

    Makula dejenerasyonu nedir belirtileri?

    Makula dejenerasyonu belirtileri arasında şunlar sayılabilir: Düz çizgilerde eğrilme Görme kaybı veya görme bozukluğu Nesnelerin net görülmemesi veya bulanık görünmesi Okuma zorluğu Renklerin soluk veya bozulmuş görünmesi Gece yürürken düşme riski Bu belirtiler, makula dejenerasyonunun erken evrelerinde daha hafif olabilir ve zamanla daha belirgin hale gelebilir. Eğer bu tür belirtilerin bir veya birden fazlasını fark ederseniz, bir göz doktoruna başvurmanız önerilir.

    Sarı nokta hastalığı olanlar nelere dikkat etmeli?

    Sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu) olanlar aşağıdaki önlemleri alarak hastalıktan etkilenmemesi için dikkat etmelidir: bol lifli sebze meyve ağırlıklı beslenme, sigara kullanmama, tansiyon kontrolü, güneş gözlüğü kullanımı, güneş ışınlarından kaçınılması, uygun vitaminlerin kullanılması, düzenli doktor kontrolü ve düzenli göz muayenesi. Bu önlemler, hastalık sürecinin takip edilebilmesi ve hastalıktan etkilenmemesi açısından önemlidir ve bu nedenle dikkat edilmesi gerekir.

    Sarı nokta hastalığı tehlikeli midir?

    Sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu), gözlerin ortasında bulunan makulanın (gözlerin görme yetisini sağlayan bölge) hasar görmesine neden olan bir hastalıktır. Bu hastalık, görme yetisini olumsuz etkileyebilir ve bazı kişilerde görme yetisinin tamamen kaybına neden olabilir. Ancak, sarı nokta hastalığının tehlikeli olup olmadığı, hastalığın evresine göre değişebilir. Erken evrede tespit edilen sarı nokta hastalığı, ilerleyici evrelere nazaran daha az tehlikelidir ve tedavi edilebilir.

    Sarı nokta hastalığı kimlerde görülür?

    Sarı nokta hastalığı, yaş ilerledikçe daha sık görülür. Bu nedenle, 50 yaşından sonraki kişilerde daha sık görülür. Ancak, hastalık her yaşta görülebilir. Sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu), gözlerin ortasında bulunan makulanın (gözlerin görme yetisini sağlayan bölge) hasar görmesine neden olan bir hastalıktır. Bu hastalık, görme yetisini olumsuz etkileyebilir ve bazı kişilerde görme yetisinin tamamen kaybına neden olabilir.

    Kaynakça:

    https://www.hopkinsmedicine.org/health/conditions-and-diseases/agerelated-macular-degeneration-amd

    Gent, D. H., du Toit, L. J., Fichtner, S. F., Mohan, S. K., Pappu, H. R., & Schwartz, H. F. (2006). Iris yellow spot virus: an emerging threat to onion bulb and seed production. Plant Disease, 90(12), 1468-1480.