Tavuk karası tedavisinde son gelişmeler, genetik araştırmalar ve kök hücre uygulamalarıyla umut verici ilerlemeler sağlamaktadır. Erken tanı ve düzenli takip, hastalığın ilerleyişini yavaşlatmada kritik rol oynar.
Genetik tedavi yaklaşımları, tavuk karasına neden olan bozuk genlerin düzeltilmesini hedefler. Deneysel aşamada olsa da bu yöntemler, kalıcı görme kaybını önlemede gelecekte önemli olabilir.
Kök hücre tedavisi, retina hücrelerinin yenilenmesini sağlayarak görme fonksiyonunu iyileştirmeyi amaçlar. Klinik çalışmalarda umut verici sonuçlar elde edilmiştir ve araştırmalar devam etmektedir.
Beslenme ve yaşam tarzı düzenlemeleri, hastalığın seyrini yavaşlatmada destekleyici rol oynar. Omega-3 yağ asitleri ve antioksidan bakımından zengin gıdalar tavsiye edilir.
Gece Körlüğünün Teşhisi ve Yöntemleri
Gece körlüğü teşhis süreci, göz sağlığı uzmanları tarafından dikkatlice yürütülür. İlk olarak, hastaların tıbbi geçmişleri detaylıca incelenir. Bu aşama, hastanın geçmişte yaşadığı göz problemleri ve genel sağlık durumu hakkında bilgi verir. Ardından, göz doktorları çeşitli testler uygulayarak göz hastalıklarını ve görme bozukluklarını tespit eder. Bu testlerden biri olan Pelli-Robson kontrast duyarlılık testi, hastanın kontrast algısını ölçer. Test, farklı gri tonlarındaki harfleri içeren bir tabloyu kullanır. Hastaların bu harfleri tanımlaması beklenir:
- Pelli-Robson kontrast duyarlılık testi
- Harflerin farklı gri tonlarında olması
- Beyaz arka plan üzerine yerleştirilmiş harfler
Bunun yanı sıra, A vitamini ve glukoz seviyelerini ölçen kan testleri de yapılır. Bu testler, gece körlüğünün altında yatan nedenleri belirlemede önemli rol oynar. A vitamini eksikliği, gece körlüğüne doğrudan neden olabilirken, anormal glukoz seviyeleri göz hastalıklarına ve dolayısıyla gece körlüğüne yol açabilir.
Gece Körlüğü Tedavi Yöntemleri
Gece körlüğünün tedavisi, altta yatan sebeplere bağlı olarak değişiklik gösterir. Katarakt, glokom ve retinitis pigmentosa gibi göz hastalıklarının tedavisi, bu durumu iyileştirebilir. Miyopi ve diğer refraktif hataların düzeltilmesi de gece görüşünü artırabilir. Refraktif lazer cerrahisi, görme kalitesini önemli ölçüde iyileştiren bir seçenek haline gelmiştir. Ayrıca, A vitamini takviyesi, özellikle beslenme kaynaklı eksikliklerde faydalı olabilmektedir. Diyabetin iyi kontrolü de göz sağlığı üzerinde pozitif etkiler yaratır. Her hastanın durumu farklı olduğundan, tedavi yaklaşımları kişiselleştirilmelidir. Bu tedavilerin uygulanmasıyla gece körlüğünün etkileri azaltılabilir.
Gece Körlüğünün Katarakt Kaynaklı Tedavisi
Katarakt kaynaklı gece körlüğü, modern tıbbın gelişmesiyle etkili bir şekilde tedavi edilebilmektedir. İlerleyen yaşla birlikte sıkça karşılaşılan bu sorun, göz lensinin bulanıklaşması sonucu meydana gelir. Katarakt ameliyatı, bu bulanıklığı gidererek hem gece hem de gündüz görüş kalitesini artırır. Ameliyat sırasında bulutlu lens, yüksek teknoloji ürünü bir yapay lensle değiştirilir. Bu işlem sayesinde:
- Görüş netliği önemli ölçüde artar.
- Gece sürüşü ve düşük ışık koşullarında görme kabiliyeti iyileşir.
Böylece katarakt ameliyatı, gece körlüğü tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır.
Glokom ve Gece Körlüğü Tedavisi
Glokom, göz tansiyonu yüksekliği nedeniyle görme sinirine zarar veren bir göz hastalığıdır. Bu hastalık, gece körlüğüne de yol açabilir. Tedavide kullanılan ilaçlı göz damlaları, lazer tedavileri ve cerrahi yöntemler, gece görüşü üzerinde olumlu etkiler yaratır. Glokom tedavisindeki son gelişmeler şunları içerir:
- İlaçlı göz damlaları: Göz içi basıncını düşürerek görme sinirine olan zararı azaltır.
- Lazer tedavileri: Hızlı ve etkili bir şekilde göz tansiyonunu kontrol altına alır.
- Cerrahi yöntemler: İleri vakalarda uygulanarak kalıcı çözümler sunar.
Bazı glokom ilaçları, göz bebeklerini küçülterek gece görüşünü etkileyebilir. Ancak, bu etki genellikle geçicidir ve ilaç kullanımı düzenlendiğinde azalma gösterir. Glokomun gece körlüğü üzerindeki etkileri, hastalığın kontrolüyle minimize edilebilir. Bu nedenle düzenli göz muayeneleri ve tedaviye uyum, büyük önem taşır.
Retinitis Pigmentosa Tedavisinde Nanobody Kullanımı
Retinitis Pigmentosa, gözün retinasını etkileyen genetik bir hastalıktır ve zamanla görme kaybına yol açabilir. California Üniversitesi, Irvine’den bilim insanlarının yaptığı bu yenilikçi çalışma, hastalığın tedavisi için yeni bir umut sunuyor. Araştırmacılar, Rhodopsin genindeki mutasyonları tedavi edebilecek özel bir antikor, nanobody üzerinde çalışıyorlar. Nanobody, lama türevli bir antikor olup, yüksek özgüllük ve etkinlik gösteriyor.
Çalışmanın öne çıkan noktaları:
Nanobody, Rhodopsin molekülünün ekstrasellüler bölgesine bağlanarak, bu molekülün fonksiyonunu modifiye ediyor.
Bu antikor, G protein bağlı reseptörlerin (GPCR) sinyalizasyon sürecini engelleyebiliyor.
Araştırmacılar, bu nanobodilerin retina hastalığıyla ilişkili Rhodopsin mutantları üzerinde stabilizasyon etkisi gösterdiğini keşfettiler. Bu bulgu, nanobodilerin terapötik potansiyelini ortaya koyuyor. İleride, bu nanobodilerin güvenlik ve etkinliklerini değerlendirmek için gen terapisi uygulamaları planlanıyor.
Miyopi ve Astigmatizma Kaynaklı Gece Körlüğü Tedavisi
Gece körlüğünün miyopi ve astigmatizma kaynaklı olması durumunda, göz sağlığı uzmanları tarafından önerilen güncellenmiş gözlük veya kontakt lensler etkili çözümler sunar. Özellikle optik reçetelerin düzenli olarak güncellenmesi, görüş kalitesini artırır. Miyopi ve astigmatizmayla mücadelede bu lensler, göz sağlığını koruma ve gece görüşünü iyileştirme açısından kritik rol oynar. Tedavi sürecinde, göz sağlığı uzmanlarının önerilerine uyum göstermek önemlidir.
Refraktif Lazer Ameliyatları Sonrası Gece Körlüğü Tedavisi
Refraktif lazer ameliyatları, özellikle LASIK ve PRK, göz kusurlarını düzeltmekte etkilidir. Ancak bu işlemler sonrasında gece körlüğü yaşayan hastalar için çözüm yolları mevcuttur. Öncelikle gözlüklerinize anti-yansıtıcı kaplama eklenmesi tavsiye edilir. Bu kaplama, gece görüşünde parlama ve hale oluşumunu azaltır. Ameliyat sonrası düzenli göz muayeneleri, olası komplikasyonların erken teşhisinde önemlidir. İlerleyen teknolojiyle birlikte, refraktif cerrahi yöntemlerinde de gelişmeler kaydedilmektedir. Bu gelişmeler sayesinde gece körlüğü riski azalmakta, hasta konforu artmaktadır.
A Vitamini ve Gece Körlüğü Tedavisi
A vitamini eksikliği, gece körlüğünün en yaygın sebeplerinden biridir. Bu durum, uygun A vitamini takviyeleri ile düzeltilerek tedavi edilebilir. Tedavi sürecinde, A vitamini seviyelerinin normalleşmesi gece görüşünde belirgin iyileşmelere yol açar. Düzenli takip ve uygun beslenme, tedavinin etkinliğini artırır. A vitamini zengini gıdaların tüketimi, tedavi sürecini destekler ve gece görüşünü iyileştirir.
Diyabet ve Gece Körlüğü Tedavisi
Diyabetik hastalar, gece görüş zorlukları konusunda dikkatli olmalıdır. Bu durum, diyabetik retinopati ile bağlantılı olabilir. Tedavi seçenekleri arasında:
- Anti-VEGF ilaçları, göz içi sıvısındaki anormal damar büyümesini engeller.
- Lazer tedavileri, zarar görmüş retina bölgelerini iyileştirebilir.
- Cerrahi yöntemler, ileri vakalarda etkili olabilmektedir.
Diyabet kontrolü, gece körlüğünün hafiflemesine katkıda bulunur.

Prof. Dr. Tansu Erakgün, 1968 İzmir doğumludur. 1992’de Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş, göz hastalıkları uzmanlığını 1997’de tamamlamıştır. Belçika ve Almanya’da retina hastalıkları ve vitreoretinal cerrahi eğitimi almıştır. 2004’te doçent, 2010’da profesör unvanını almıştır. Retina cerrahisi için geliştirdiği cerrahi cihazlar dünya çapında kullanılmaktadır. Diyabetik göz hastalıkları, retina hastalıkları ve göz travmaları alanlarında uzmandır. 2016’dan beri İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nde göz doktoru olarak görev yapmaktadır.