Gözlerimiz onları koruyan ve şekillerini sürdüren karmaşık yapılarla donatılmıştır. Bunlardan biri de sklera olarak bilinen göz akıdır. Bu beyaz ve sağlam doku göz küresinin dış katmanını oluşturur. Sklera gözü çevresel etkenlerden korurken aynı zamanda mekanik destek sağlar. Ancak çeşitli dış etkenler veya sağlık problemleri skleranın renginin değişmesine neden olabilir. Örneğin bazı enfeksiyonlar veya alerjiler skleranın renk tonunda değişikliklere yol açabilir. Bu değişimler genellikle altta yatan bir sağlık durumunun belirtisi olarak kabul edilir.
Skleranın Sararmasına Ne Sebep Olur?
Sklera gözün dış katmanını oluşturan beyaz ve sağlam bir dokudur. Genellikle bembeyaz olan bu doku çeşitli sağlık sorunları nedeniyle sararabilir. Bu değişiklikler genellikle karaciğer fonksiyon bozuklukları ve diğer metabolik durumlarla ilişkilidir. Skleranın sararması bilirubinin dokularda birikmesiyle bilinir. Bilirubin kırmızı kan hücrelerinin yıkım ürünü olan bir pigmenttir. Normal koşullarda karaciğer tarafından işlenir ve safra yoluyla atılır. Ancak bu sürecin bozulması skleranın sararmasına yol açabilir.
Karaciğer Hastalıkları:
- Hepatit bilirubin işlemesini bozabilir.
- Siroz karaciğer hasarı ve fonksiyon kaybına neden olur.
- Karaciğer kanseri safra akışını ve karaciğer fonksiyonunu engeller.
Hemolitik Anemi:
- Orak hücreli anemi ve sıtma gibi durumlar karaciğerin bilirubini temizleme yeteneğini zorlar.
Tıkanmış Safra Kanalları:
- Safra taşları tümörler veya darlıklar bilirubinin atılmasını engeller.
Pankreas Bozuklukları:
- Pankreatit ve pankreas kanseri yakındaki safra kanallarını tıkayabilir.
Alkol Kullanım Bozukluğu:
- Kronik alkol tüketimi karaciğer hastalıklarına neden olur.
Yenidoğan Sarılığı:
- Olgunlaşmamış karaciğer fonksiyonu nedeniyle yeni doğanlarda görülür.
İlaçlar ve Toksinler:
- Penisilin ve asetaminofen gibi ilaçlar karaciğer hasarına neden olabilir.
Genetik ve Bulaşıcı Hastalıklar:
- G6PD eksikliği ve leptospiroz gibi durumlar karaciğer fonksiyonunu etkileyebilir.
Bu sağlık koşulları bilirubinin karaciğer tarafından düzgün bir şekilde işlenememesine ve kan dolaşımında birikmesine yol açar. Sonuç olarak bu birikim dokularda özellikle de sklerada gözle görülür bir sararmaya neden olur. Skleranın sararması altta yatan hastalıkların erken teşhisinde önemli bir gösterge olarak kabul edilir.
Yaşlanma Skleranın Rengini Nasıl Etkiler?
Yaşlanma süreci sklera üzerinde çeşitli gözle görülür değişikliklere neden olur. Bu değişimler çeşitli faktörlerin etkisi altında gerçekleşir ve gözün beyazı olarak bilinen skleranın renginde farklılıklar yaratır.
- Kırmızılık: Yaş ilerledikçe göz akında damar sayısı artar ve bu damarların genişlemesi daha fazla kırmızılığa yol açar. Bu durum gözdeki iltihaplanma belirtileriyle birleştiğinde skleriti ve episkleriti tetikleyebilir.
- Sarılık: Karaciğer fonksiyonlarındaki bozulmalar göz akında sarı renklenmelere sebep olabilir. Bu özellikle bilirubin birikimi ile daha belirgin hale gelir.
- Mavimsi/Grimsi Renk Tonu: Skleranın incelmesi yaşla birlikte daha yaygın bir hale gelir ve bu da alttaki damar tabakasının görünür olmasına neden olur. Bu durum genellikle bazı genetik durumlar veya demir eksikliği ile ilişkilendirilir.
- Yaşlılığa Bağlı Göz Akı Plakları: Kalsiyum birikimleri sklerada gri lekelerin oluşumuna yol açar ve bu yaşlı bireylerde daha sık rastlanan bir durumdur.
Bu değişiklikler genellikle vücudun doğal yaşlanma sürecinin bir parçası olarak kabul edilir ve sklera sağlığı üzerinde dikkate değer etkileri olabilir. Göz sağlığı ve renk değişiklikleri yaşlanmanın vücut üzerindeki genel etkilerini yansıtan önemli göstergelerdir. Göz dokusunun bu değişiklikleri genellikle ileri yaşlardaki bireylerde gözlemlediğimiz birçok sağlık sorununun habercisidir.
Karaciğer Hastalığı Skleranın Rengini Değiştirebilir mi?
Karaciğer hastalıkları skleranın renginde değişikliklere yol açabilir. Bu durum özellikle sarılıkla ilgili hastalıklarda gözlemlenir. Sarılık kandaki bilirubin düzeyinin yükselmesi ile belirtilerini gösterir. Bilirubin normalde karaciğer tarafından işlenir ve vücuttan atılır. Karaciğer fonksiyonlarındaki bozulmalar bu süreci engeller ve bilirubin deri ve gözlerde birikir. Sklera elastin bakımından zengin olduğundan bilirubine karşı yüksek bir hassasiyete sahiptir ve sarı renk değişimi burada net bir şekilde görülür.
Karaciğer hastalıklarının sklera üzerindeki etkisi şu şekilde sıralanabilir:
- Hepatit ve siroz gibi hastalıklar sklerada sararma neden olabilir.
- Alkol tüketimi ile ilişkili karaciğer rahatsızlıkları da benzer etkilere sahiptir.
- Safra yolu tıkanıklığı bilirubinin doğal yollarla atılamamasına neden olur bu da sklera sarılığını tetikler.
Bu sağlık sorunlarına ek olarak bazı genetik durumlar da göz renginde değişikliğe neden olabilir. Örneğin Wilson hastalığı bakırın karaciğerde birikmesine yol açar ve gözde Kayser-Fleischer halkaları adı verilen altın kahverengi halkaların oluşumuna sebep olur. Bu durum karaciğerin metabolik fonksiyonlarının önemli ölçüde bozulduğunun bir göstergesidir.
Sklera renginin değişimi genellikle karaciğer rahatsızlıklarının ilk dikkat çekici belirtilerinden biridir. Bu yüzden göz doktorları sklera üzerindeki renk değişimlerini değerlendirirken dikkatli olmalıdır.
Sklera Neden Bazı İnsanlarda Maviye Döner?
Sklera gözün dış kabuğunu oluşturan ve tipik olarak beyaz görünen dokudur. Ancak bazı bireylerde bu doku mavimsi bir renge bürünebilir. Bu renk değişimi sklera dokusunun incelmesiyle ilişkilidir ve altındaki damarların daha belirgin hale gelmesi sonucu ortaya çıkar. Skleranın bu şekilde incelmesine yol açan birkaç durum bulunmaktadır.
- Osteogenesis Imperfecta: Bu genetik durum bağ dokularını ve kemikleri etkileyerek kolajen üretiminde kusurlara neden olur. Sklera inceldiğinde gözün beyaz kısmı mavimsi bir renge dönüşebilir.
- Ehlers-Danlos Sendromu: Bağ dokusu bozukluğu olan bu durum ciltte kolay morarmalar ve hiperfleksibl eklemlerle kendini gösterir. Bu sendrom skleranın yapısını etkileyerek mavi renk tonuna neden olabilir.
- Marfan Sendromu: Bağ dokularındaki bozukluklar nedeniyle bu genetik durum da sklera dokusunun incelmesine ve dolayısıyla mavi bir görünüm kazanmasına katkıda bulunur.
- Demir Eksikliği Anemisi: Demir seviyelerinin düşük olması kolajen üretimini bozabilir. Bu da skleranın daha ince ve mavimsi görünmesine yol açar.
- İlaç Kullanımı: Uzun süreli steroid kullanımı sklera üzerinde inceltici etki yapabilir bu da renk değişikliğine sebep olabilir.
- Gümüşe Maruz Kalma: Gümüş veya gümüş bileşiklerine uzun süreli maruziyet sklerada gümüş birikimiyle mavi-gri renk değişikliğine yol açabilir.
- Diğer Genetik Durumlar: Nadir genetik koşullar da skleranın maviye dönmesine neden olabilir.
Bu durumlar sklera dokusunun yapısını ve görünümünü doğrudan etkileyebilir. Skleranın renk değişimi genellikle altında yatan bir sağlık sorununun göstergesi olarak kabul edilir ve genetik yatkınlık veya çevresel faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir.
Çevresel Faktörler Skleranın Rengini Nasıl Etkiler?
Sklera gözün dış yüzeyini kaplayan beyaz dokudur ve çeşitli çevresel faktörlerden etkilenebilir. Bu faktörler skleranın renginde değişikliklere yol açarak görsel olarak belirgin farklılıklar ortaya çıkarabilir.
- Ultraviyole Maruziyeti: Güneşin zararlı ışınlarına sürekli maruz kalmak sklerada değişikliklere neden olur. Uzun süre UV ışığına maruz kalmak gözde sarımsı doku oluşumuna yol açabilir. Bu dokular gözün doğal beyaz renginin üzerinde sarımsı lezyonlar olarak belirir ve zamanla daha da belirginleşebilir.
- Kimyasal Maruziyet: Endüstriyel kimyasallar veya bazı ilaçlar sklerada renk değişikliğine sebep olabilir.
- Tıbbi Durumlar: Çeşitli sağlık problemleri de skleranın renginde değişiklik yapabilir. Karaciğer hastalıkları sklerayı sarartabilirken anemi ve kronik üveit gibi durumlar gözün altındaki doku yapısını incelterek mavi veya gri renklere neden olabilir.
- Enfeksiyonlar ve İltihaplanmalar: Göz enfeksiyonları ve alerjik reaksiyonlar sklera üzerinde kızarıklığa ve renk değişikliklerine yol açabilir. Özellikle duman ve toz gibi çevresel tahriş edicilere sürekli maruz kalmak bu tür değişiklikleri tetikleyebilir.
- Yaşlanma ve Çevresel Aşınma: Yaş ilerledikçe sklera çevresel etkilere karşı daha hassas hale gelir. Güneş, rüzgar ve hava kirliliği gibi faktörlerin uzun süreli etkileri sklerada sararmalar ve kahverengi lekelerin oluşumuna neden olabilir.
Bu faktörler skleranın rengini doğrudan etkileyebilir ve göz sağlığının göstergesi olarak değerlendirilmelidir. Skleranın renk değişiklikleri çeşitli çevresel koşullara maruz kalmanın bir sonucu olarak gelişir ve genellikle altta yatan sağlık durumları hakkında bilgi verir. Bu değişiklikler gözle görülür ve zaman içinde ilerleyebilir niteliktedir.
Renk Değiştiren Bir Skleranın Belirtileri Nelerdir?
Skleranın renk değişikliği göz sağlığı açısından dikkate değer bir göstergedir. Farklı renk değişiklikleri altta yatan çeşitli sağlık sorunlarını işaret edebilir.
- Sarı Renksizleşme (Sarılık): Gözün beyaz kısmının sararması genellikle karaciğer fonksiyon bozukluklarını gösterir. Hepatit, siroz gibi hastalıklar ve safra kanalı tıkanıklıkları bu renk değişikliğinin yaygın nedenlerindendir. Sklera sararması karaciğer hastalığının erken bir işareti olarak görülür.
- Mavi veya Gri Renksizleşme: Skleranın mavi veya griye dönüşmesi genellikle skleranın incelmesi sonucudur. Bu incelme genetik bozukluklar veya bağ dokusu hastalıkları nedeniyle üvea dokusunun daha belirgin hale gelmesine neden olur. Osteogenezis imperfekta ve Marfan sendromu bu durumun tipik örnekleridir. Ayrıca uzun süreli bazı ilaç kullanımları veya demir eksikliği anemisi de sklerada bu renk değişikliğine yol açabilir.
- Kırmızı veya Pembe Renksizleşme: Enfeksiyonlar, alerjiler veya tahriş edici maddeler skleranın kırmızı veya pembeleşmesine neden olabilir. Konjonktivit en sık rastlanan sebeplerdendir. Bu durumda genellikle iltihap ve ağrı görülür. Özellikle sklerit ciddi ağrı ve görme bozuklukları ile gelir ve acil tedavi gerektirir.
- Kahverengi Renksizleşme: Kahverengi lekeler genellikle iyi huylu nevüslerden kaynaklanır. Ancak bazen melanom gibi ciddi durumları da işaret edebilir. Bu tür lekeler malignite şüphesi altında detaylı bir muayene gerektirir.
- Lokalize Kırmızı Noktalar: Subkonjonktival kanama genellikle zararsız olan ve kendi kendine iyileşen parlak kırmızı noktalara neden olur.
- Enflamasyonla İlgili Renksizleşme: Hafif enflamasyon gösteren episklerit ile ciddi enflamasyon gösteren sklerit arasında ayrım yapılmalıdır. Sklerit genellikle ciddi otoimmün hastalıklarla bağlantılıdır ve tedavi edilmediği takdirde ciddi sonuçlar doğurabilir.
Skleranın Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Sklera göz küresinin korunmasında ve biçiminde önemli bir role sahiptir. Zamanla çeşitli hastalıklar veya travmalar nedeniyle zarar görebilir ve bu durumlar için çeşitli tedavi yöntemleri geliştirilmiştir.
Sklerostomi ile Lamellar Sklerektomi:
- İnce bir bypass yolu oluşturarak içerideki sıvı basıncını düzenler.
- Bu işlem özellikle üveal efüzyon sendromu olan hastalar için uygundur.
- Önceden uygulanan YAG lazer iridektomiler ameliyat sırasındaki riskleri minimize eder.
Skleral Allogreft Kullanımı:
- İncelmiş veya hasar görmüş sklerayı destekler.
- Enfeksiyon ve travma sonrası skleral delinmelerde kullanılır.
- Göz yapısının bütünlüğünü korur ve ileri komplikasyonları engeller.
Skleral Genişleme Bantları:
- Presbiyopi gibi görme bozukluklarının düzeltilmesinde etkilidir.
- Göz içi kaslar arasındaki mesafeyi artırarak görme yeteneğini destekler.
- Devam eden araştırmalar bu yöntemin etkinliğini artırmayı amaçlamaktadır.
Skleral Lazer Prosedürleri:
- Radyal sklerektomi ve benzeri işlemler için Er lazerler kullanılır.
- Daha az invaziv bir yaklaşım olarak akomodasyon yeteneğini iyileştirmeyi hedefler.
- LaserACE gibi yöntemler doğrudan skleral yapıyı değiştirir.
Hastaların ihtiyaçlarına göre uygun olan tedavi yöntemleri göz doktorları tarafından önerilir ve uygulanır.

Prof. Dr. Tansu Erakgün, 1968 İzmir doğumludur. 1992’de Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş, göz hastalıkları uzmanlığını 1997’de tamamlamıştır. Belçika ve Almanya’da retina hastalıkları ve vitreoretinal cerrahi eğitimi almıştır. 2004’te doçent, 2010’da profesör unvanını almıştır. Retina cerrahisi için geliştirdiği cerrahi cihazlar dünya çapında kullanılmaktadır. Diyabetik göz hastalıkları, retina hastalıkları ve göz travmaları alanlarında uzmandır. 2016’dan beri İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nde görev yapmaktadır.