Göz enfeksiyonları bakteriler, virüsler, mantarlar veya parazitler nedeniyle oluşur. Farklı mikroorganizmalar gözün çeşitli bölgelerine zarar verebilir. En yaygın belirtiler arasında kızarıklık ve kaşıntı bulunur. Ayrıca enfekte gözler genellikle şişer ve ağrılı olabilir. Bazen enfeksiyonlar gözde sulu bir akıntıya veya ışığa karşı hassasiyete yol açar. Daha ciddi durumlar ise bulanık görme gibi ek problemlere neden olabilir. Bu tür enfeksiyonlar hızlı müdahale gerektirir çünkü ilerleyen vakalar kalıcı hasarlara sebep olabilir. Özellikle konjonktivit gibi hafif durumlar daha sık görülür ve tedavisi daha basittir.
Göz Enfeksiyonu Nedir?
Göz enfeksiyonları mikroorganizmaların göz yapısına zarar vermesiyle ortaya çıkar. Bu mikroorganizmalar arasında bakteriler virüsler ve mantarlar bulunur. Çoğunlukla virüsler konjonktivit gibi yaygın enfeksiyonlara neden olur. Buna karşın bakteriyel enfeksiyonlar da pembe göze yol açabilir. Antibiyotikler sadece bakteriyel kaynaklı durumlar için etkilidir; virüs kaynaklı enfeksiyonlar bu tedaviye yanıt vermez. Enfeksiyonlar tek gözü veya her iki gözü etkileyebilir. Göz enfeksiyonları genellikle hafif seyreder ancak bazı türleri ciddi sonuçlar doğurabilir. Göz kapağı, konjonktiva, kornea ve gözün dış bölümleri enfeksiyonlardan etkilenebilir.
Göz enfeksiyonları ne kadar yaygındır?
Göz enfeksiyonları dünya çapında milyonlarca insanı etkileyen sağlık sorunlarından biridir. Özellikle konjonktivit genç erişkinler ve çocuklar arasında en sık rastlanan tiplerden biri olarak bilinir. Bu enfeksiyonun viral formu global olarak konjonktivit vakalarının yüzde 65 ila 90’ını oluşturur. ABD’de her yıl yaklaşık altı milyon konjonktivit vakası kaydedilir ve bu durum bahar aylarında daha sık görülür.
- Viral konjonktivit: Global olarak tüm konjonktivit vakalarının %65-90’ını kaplar.
- Bakteriyel Keratit: Her yıl 100.000 kontakt lens kullanıcısı başına yaklaşık 2,5 ila 10 kişi etkilenir.
Bakteriyel keratit özellikle kontakt lens kullanıcıları arasında ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu enfeksiyon türü kötü hijyen koşullarından kaynaklanır ve hızlı müdahale edilmezse ileri düzeyde göz problemlerine yol açabilir. Daha az gelişmiş bölgelerdeki yaygınlığı sağlık hizmetlerine erişim eksikliğiyle daha da pekişir.
Trahom Chlamydia trachomatis’in neden olduğu ve enfeksiyona bağlı körlüğün önde gelen nedenlerinden biridir. Dünya çapında yaklaşık 125 milyon insan bu hastalıkla mücadele etmekte ve 1,9 milyon kişi ciddi görme bozuklukları yaşamaktadır. Trahom özellikle düşük gelirli kırsal bölgelerde endemiktir ve küresel tedavi kampanyalarına rağmen hala önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kalmaktadır.
Endoftalmit ise nadiren görülür ancak ciddi bir enfeksiyon türüdür. Genellikle göz ameliyatları sonrası ortaya çıkar ve acil müdahale gerektirir. Ameliyat sonrası endoftalmit vakaları operasyonların sadece küçük bir yüzdesinde meydana gelir ancak görme kaybı riski oldukça yüksektir. Bu enfeksiyon türü hızlı ve etkili tedavi olmazsa kalıcı hasara yol açabilir.
Göz enfeksiyonunun belirtileri nelerdir?
Göz enfeksiyonlarının belirtileri enfeksiyonun tipine ve şiddetine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genellikle enfekte olan gözlerde kızarıklık ve şişme görülür. Bu durum gözün iltihaplanmasından kaynaklanır. Enfeksiyonlar ayrıca gözde ağrı ve rahatsızlık hissi yaratır. Gözde bulanıklık meydana gelmesi sık karşılaşılan bir sorundur ve bu görme kalitesini doğrudan etkiler. Işığa duyarlılık artışı da enfekte bireylerde sıklıkla rastlanan bir durumdur.
- Enfekte göz kırmızı ve iltihaplıdır.
- Gözde rahatsızlık ve ağrı hissedilir.
- Gözden sulu veya irinli akıntı gelebilir.
- Gözlerde sürekli bir kaşıntı hissi olur.
- Göz çevresindeki dokular şişebilir.
- Gözler normalden daha fazla ışığa hassastır.
- Görme yetisi bozulur.
- Gözler sürekli olarak yaşarır.
- Göz kapakları yapışkan bir tabaka ile kaplanabilir.
- Ağır enfeksiyon durumlarında ateş yükselebilir.
Göz enfeksiyonuna ne sebep olur?
Göz enfeksiyonuna neden olan çeşitli mikroorganizmalar vardır. Bakteriyel kaynaklar arasında en sık rastlananlar:
- Bacillus
- Enterobacteriaceae
- Haemophilus influenza
- Moraxella spp.
- Neisseria gonorrhoeae
- Pseudomonas aeruginosa
- Staphylococcus aureus
- Streptococcus pneumoniae
Bu bakteriler özellikle bakteriyel konjonktivit blefarit ve arpacık gibi göz hastalıklarına yol açar. Viral enfeksiyonlar ise genellikle adenovirüs herpes simpleks virüsü ve varisella-zoster virüsü tarafından tetiklenir. Viral konjonktivit oldukça bulaşıcıdır ve direkt temas ile hızla yayılabilir. Mantar enfeksiyonları daha çok Fusarium ve Candida türleri tarafından kaynaklanır. Organik materyallerle olan travma sonrası gelişme eğilimi gösterir. Parazit kaynaklı enfeksiyonlarda ise Acanthamoeba keratiti en bilinen örnektir. Bu enfeksiyon özellikle kontamine sularda yüzmekten kaynaklanır ve ciddi göz rahatsızlıklarına sebep olabilir.
Buna ek olarak alerjik reaksiyonlar ve çevresel faktörler de göz enfeksiyonları için risk oluşturur. Kimyasal maddelere maruz kalmak ve havadaki tahriş edici partiküller enfeksiyon riskini artırır. Yaralanmalar ve çeşitli ameliyatlar da mikroorganizmaların göze girmesine ve enfeksiyon oluşumuna neden olabilir.
Göz enfeksiyonu nasıl teşhis edilir?
Göz enfeksiyonunun teşhisi hastaların göz sağlığına yönelik bir dizi değerlendirme ile başlar. İlk olarak klinik muayene ile hastanın semptomları detaylı bir şekilde incelenir ve gözdeki belirgin bulgular kaydedilir. Kızarıklık, akıntı, ağrı gibi semptomlar belirlenirken yarık lamba mikroskobu ile göz dokuları büyük bir dikkatle gözden geçirilir. Bu aşama enfeksiyonun etkilediği bölgeleri belirlemek için önemlidir.
Laboratuvar testleri teşhisin doğrulanması için kritik bir rol oynar.
- Örnekleme: Etkilenen bölgelerden örnekler alınır örneğin konjonktiva sürüntüleri ve kornea kazıntıları.
- Kültür: Alınan örnekler bakteri ve mantarların tanımlanması amacıyla kültüre edilir. Gram boyama ile bakteriyel enfeksiyonlar saptanabilir ve gerekirse antibiyotik duyarlılık testleri uygulanır.
Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR) özellikle viral enfeksiyonların saptanmasında kullanılır. Herpes simpleks gibi spesifik virüslerin DNA veya RNA’sını tespit eder. PCR aynı zamanda diğer testler sonuç vermediğinde de patojenlerin saptanması için değerli bir yöntemdir.
Diğer teşhis yöntemleri arasında:
- Floresan boyama: Kornea hasarının belirlenmesi için kullanılır. Korneadan alınan kazıntılar mikroskop altında incelenir.
- Görüntüleme teknikleri: Şüpheli durumlarda örneğin endoftalmit vakalarında derin göz yapılarını incelemek için kullanılır.
- Serolojik testler: Kan testleri ile belirli enfeksiyonlara karşı antikorlar tespit edilir.
Göz enfeksiyonu nasıl tedavi edilir?
Göz enfeksiyonlarının tedavisi enfeksiyonun tipine göre değişiklik gösterir. Enfeksiyonun kaynağına yönelik spesifik tedaviler uygulanır ve bu yaklaşımlar genellikle etkilenen bölgeye özel olarak belirlenir.
Bakteriyel Enfeksiyonlar:
- Hafif vakalar için topikal antibiyotikler önerilir.
- Şunlar dahil olmak üzere çeşitli antibiyotik damlalar ve merhemler kullanılır:
- Eritromisin
- Gentamisin
- Siprofloksasin
- Daha ağır durumlar güçlü antibiyotikler ve bazen kortikosteroidler gerektirebilir.
Viral Enfeksiyonlar:
- Genellikle kendiliğinden geçen bu tür enfeksiyonlar için destekleyici tedaviler uygulanır.
- Rahatsızlığı azaltmak amacıyla soğuk kompresler ve kayganlaştırıcı damlalar tercih edilir.
- Ciddi viral enfeksiyonlar için antiviral ilaçlar reçete edilir örneğin asiklovir.
Mantar Enfeksiyonları:
- Lokal antifungal damlalar, özellikle natamisin, sıkça kullanılır.
- İleri durumlar sistemik antifungaller gerektirebilir bunun için amfoterisin B tercih edilir.
Paraziter Enfeksiyonlar:
- Özellikle kontakt lens kullanıcıları arasında yaygın olan Acanthamoeba keratitine karşı antiseptik ajanlar kullanılır.
- Bu tedavi yöntemlerine klorheksidin ve poliheksametilen biguanid dahildir.

Prof. Dr. Tansu Erakgün, 1968 İzmir doğumludur. 1992’de Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş, göz hastalıkları uzmanlığını 1997’de tamamlamıştır. Belçika ve Almanya’da retina hastalıkları ve vitreoretinal cerrahi eğitimi almıştır. 2004’te doçent, 2010’da profesör unvanını almıştır. Retina cerrahisi için geliştirdiği cerrahi cihazlar dünya çapında kullanılmaktadır. Diyabetik göz hastalıkları, retina hastalıkları ve göz travmaları alanlarında uzmandır. 2016’dan beri İzmir Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nde görev yapmaktadır.