Kornea zedelenmesi gözün ön bölgesindeki şeffaf tabakanın zarar görmesidir. Bu durum genellikle yoğun ağrıya yol açar. Ayrıca gözde kızarıklık ve sulanma gibi belirtiler de görülür. Işığa karşı hassasiyet de sıkça rastlanan bir sorundur. Zarar gören kornea mikroplara karşı daha az koruma sağladığından enfeksiyon riski artar. Bu nedenle tedavi edilmediğinde ciddi komplikasyonlara sebep olabilir. Özellikle göz sağlığını korumak için bu tür yaralanmaların hızla tedavi edilmesi önem taşır.
Kornea Zedelenmesi Nedir?
Kornea zedelenmesi gözün saydam dış tabakası olan korneanın çeşitli nedenlerle zarar görmesi durumudur. Bu yaralanma genellikle dış etkenlerle temas sonucu ortaya çıkar. Kornea yüzeyindeki bu çizikler gözde ağrı ve rahatsızlık hissine neden olabilir. Ayrıca hasar gören kornea enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale gelir. Hasarın şiddetine bağlı olarak tedavi yöntemleri değişebilir. Çoğu küçük kornea aşınması birkaç gün içinde iyileşebilir. Ancak daha büyük ve şiddetli yaralanmalar ciddi komplikasyonlara yol açabilir ve uzman bir doktorun müdahalesini gerektirebilir.
Kornea Zedelenmesi Nedenleri Nelerdir?
Kornea zedelenmesi çeşitli sebeplerden kaynaklanabilir ve genellikle göz sağlığını tehdit eder. Bu duruma yol açan faktörler şunlardır:
Yabancı Cisimler:
- Ağır sanayi işleri veya açık hava aktiviteleri esnasında göze küçük parçacıklar kaçabilir.
- Kum ve toprak gibi doğal maddeler rüzgarın etkisiyle göz yüzeyine yapışabilir.
Kontakt Lens Kullanımı:
- Lenslerin uzun süre gözde kalması ve düzgün temizlenmemesi korneada çiziklere neden olur.
- Aşırı kuru gözlerde lenslerin zarar verici etkisi artar.
Fiziksel Kazalar:
- Spor faaliyetleri sırasında yüzeye çarpma veya dal fırça gibi nesnelerle temas çiziklere yol açabilir.
Gözün Şiddetli Ovuşması:
- Gözde mevcut bir tahrişin varlığında yapılan sert ovma hareketleri korneada aşınmalara sebep olabilir.
Kuru Göz Durumu:
- Göz yüzeyinin yetersiz nemlenmesi korneanın dış etkilere karşı daha hassas hale gelmesine neden olur.
Kimyasal Maruziyet:
- İş veya ev ortamında uygun koruyucu gözlük kullanılmadan yapılan kimyasal işlemler korneaya zarar verebilir.
Kornea Zedelenmesi Belirtileri Nelerdir?
Kornea zedelenmesi belirtileri gözün şeffaf ön yüzeyinde meydana gelen hasardan kaynaklanır. Göz ağrısı genellikle belirgin ve şiddetli olup hastalar için en zorlayıcı belirtilerden biridir. Gözde görülen kızarıklık zedelenmenin bir işareti olarak ortaya çıkar. Aşağıda kornea zedelenmesinin tipik belirtileri sıralanmıştır:
- Göz Ağrısı: Şiddetli ve keskin bir ağrı hissi.
- Kızarıklık: Etkilenen gözde kırmızılık gözlemlenir.
- Göz Yaşı: Gözde aşırı sulanma meydana gelir.
- Işığa Duyarlılık: Işığa karşı artan hassasiyet.
- Bulanık Görme: Görüş alanında bulanıklık veya pus hissi.
- Yabancı Cisim Hissi: Gözde kum varmış gibi bir rahatsızlık.
- Gözü Açmada Zorluk: Göz kapaklarını açık tutmada güçlük.
Bu belirtiler genellikle beraber görülür ve kornea üzerindeki çizilme veya yaralanmanın şiddetini yansıtır. Zedelenme durumunda gözü ovuşturmak durumu daha da kötüleştirebilir. Bu yüzden doktor tavsiyesi olmadan müdahale edilmemelidir. Enfeksiyon riskini azaltmak ve daha ciddi komplikasyonları önlemek için zamanında tıbbi müdahale gereklidir.
Kornea Zedelenmesi Teşhisi Nasıl Konulur?
Kornea zedelenmesi teşhisi birkaç aşamada gerçekleştirilir. İlk olarak doktor yaralanma ile ilişkili belirtiler hakkında bilgi toplar. Hastanın yaşadığı ağrı ve diğer şikayetler detaylı bir şekilde değerlendirilir.
Temel belirtiler şunlardır:
- Ağrı
- Kızarıklık
- Gözyaşı
- Işığa karşı hassasiyet
- Gözde yabancı cisim hissi
Teşhis sürecinde kullanılan başlıca yöntem yarık lamba biyomikroskobudur. Bu cihaz yüksek güçlü bir ışık kaynağı ile mikroskopun birleşiminden oluşur ve göz yüzeyindeki çiziklerin yakından incelenmesine olanak tanır.
Floresan boyama testi de sıklıkla uygulanır. Bu işlemde göze floresan boya damlatılır ve ardından mavi ışık ile aydınlatılır. Boyanın sıyrıkları yeşil olarak göstermesi çiziklerin yerini ve boyutunu belirlemeyi sağlar.
Durumun aciliyetine veya mevcut ekipmana bağlı olarak bu test esas tanı yöntemi olarak ön plana çıkabilir. Ayrıca teşhis sürecinde göz rahatlığı için topikal anestezik kullanılabilir ve yabancı cisim varsa çıkarılması gerekebilir. Bu adımlar daha ciddi komplikasyonların önlenmesine yardımcı olur.
Kornea Zedelenmesi Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Kornea zedelenmesi tedavisinde kullanılan yöntemler ağrıyı azaltma ve enfeksiyon riskini engelleme üzerine kuruludur. İyileşmeyi hızlandırmak için çeşitli tedavi opsiyonları mevcuttur:
Topikal Analjezikler:
- Kısa süreli kullanımları önerilir çünkü uzun süreli kullanım korneaya zarar verebilir.
Ağızdan Analjezikler:
- NSAID’ler hafif ve orta dereceli ağrılar için idealdir.
- Şiddetli ağrılar için hastanın durumuna bağlı olarak opioidler reçete edilebilir.
Topikal Antibiyotikler:
- Kontakt lens kullanıcıları gibi yüksek risk taşıyan gruplarda bu ilaçlar sıklıkla tercih edilir.
Bant Kontakt Lens:
- Korneanın iyileşme sürecini desteklemek amacıyla kullanılır.
- Bu yöntem enfeksiyon riski taşıdığı için dikkatli bir takip gerektirir.
Göz Bandajı:
- Ağrıyı hafifletme ve iyileşmeyi destekleme amacıyla nadiren kullanılır.
- Özellikle büyük sıyrıkları olan veya gözlerini sürekli ovuşturan hastalarda düşünülebilir.
Sikloplejikler ve Midriyatikler:
- Travmatik irit vakalarında ağrı kesici olarak kullanılabilir.
- Bunlar genellikle sınırlı faydaları nedeniyle tercih edilmez.
Kornea sıyrıklarının tedavisi semptomların süresine ve şiddetine göre değişiklik gösterir. Çoğu küçük sıyrık birkaç gün içinde iyileşse de büyük veya derin sıyrıklar daha uzun sürebilir. Tedavi sürecinde hastanın durumunun yakından izlenmesi ve iyileşme belirtilerinin gözlemlenmesi gereklidir. Tedavi edilmeyen vakalar ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu yüzden semptomlar devam ederse veya kötüleşirse derhal bir sağlık uzmanına başvurulmalıdır.
Kornea Zedelenmesi Ameliyatı Nasıl Yapılır?
İşleme girişmeden önce hastalar ameliyatın gerekliliklerine uygun olarak değerlendirilir. Detaylı bir göz muayenesi gerçekleştirilir ve gerekli görülen tanı testleri yapılır.
Ameliyat öncesi hazırlık aşamasında:
- Kornea topografisi
- Optik koherens tomografi (OCT)
Bu testler hasarın boyutu ve yapısı hakkında ayrıntılı bilgi sağlar. Anestezi yöntemi hastanın durumuna göre belirlenir. Lokal anestezi çoğunlukla tercih edilen yöntemdir ancak bazı özel durumlarda genel anestezi de uygulanabilir.
Ameliyat esnasında cerrah korneada kesikler yaparak hasarlı dokuyu dikkatle çıkarır. Bu süreçte kullanılan araçlar şunlardır:
- Neşter
- Fırça
- Lazer
Bu aletler dokunun mümkün olan en az zararla çıkarılmasını sağlar. Alkol uygulaması hücrelerin ayrılmasını kolaylaştırır ve işlem sırasında daha temiz bir alan oluşturulmasına yardımcı olur.
Eğer önemli miktarda doku çıkarılmışsa greft yerleştirme işlemi gerekir. Greft çeşitleri:
- Tam kalınlıkta greft (penetran keratoplasti)
- Kısmi kalınlıkta greft (lamel greft)
Greftler dikişler veya doku yapıştırıcısı ile sabitlenerek korneanın yeniden yapılandırılmasını sağlar. Ameliyat sonrası bakım iyileşme sürecinin başarılı olmasında kritik bir rol oynar. İşlem sonrası uygulanan tedavi yöntemleri şunlardır:
- Bandaj kontakt lens
- Antibiyotik göz damlaları
- Anti-inflamatuar göz damlaları
Bu tedaviler enfeksiyon riskini azaltır ve iltihabı kontrol altına alır. Hastaların düzenli olarak kontrol randevularına gitmeleri gerekmektedir.
Kornea Zedelenmesi Komplikasyonları Nelerdir?
Kornea zedelenmesi bazı ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. İyileşme süreci doğru yönetilmezse komplikasyonlar meydana gelebilir. En yaygın görülen komplikasyonlardan biri keratittir. Bu durum korneanın iltihaplanmasıyla karakterizedir ve enfeksiyonlu veya enfeksiyonsuz olabilir. Kornea ülserleri ise korneada açık yaraların oluşmasına yol açar. Hızlı ve etkin bir tedavi uygulanmazsa bu ülserler ciddi görme kayıplarına neden olabilir. İritis ise iris iltihabıdır ve ağrı ışığa duyarlılık ile görme problemleri gibi sorunlara yol açar.
Diğer potansiyel komplikasyonlar şunları içerir:
- Tekrarlayan erozyon sendromu: Korneanın üst tabakasının tekrar tekrar yırtılmasından kaynaklanır. Bu durum tekrarlayan ağrı ve görme sorunlarına neden olur.
- Bakteriyel süper enfeksiyonlar: Özellikle kontakt lens kullanıcılarında görülür. Bu enfeksiyonlar kornea delinmesi ve ciddi görme kaybına ilerleyebilir.
Bu tür komplikasyonlara karşı etkili tedavi yöntemleri arasında florokinolonlar veya aminoglikozitler gibi antibiyotikler bulunur. Bu antibiyotikler Gram-negatif organizmalara karşı etkilidir. Kornea zedelenmesi durumunda büyük sıyrıklar veya yabancı madde ile kontamine olmuş yaralanmalar için derhal bir göz doktoruna başvurulmalıdır. Sürekli izlem ve uygun tedavi uzun vadeli hasarların önlenmesi için çok önemlidir. Bu tedbirlerle hastaların göz sağlığı korunabilir ve daha ciddi sonuçların önüne geçilebilir.
Kornea Zedelenmesi ve Göz Enfeksiyonları Arasındaki İlişki Nedir?
Kornea zedelenmesi göz sağlığı üzerinde ciddi etkilere sahip olabilir. Bu zedelenme genellikle mikroskobik yaralanmalar şeklinde oluşur ve doğrudan göz enfeksiyonlarına yol açabilir. Gözün saydam ön yüzeyi olan kornea vücudun dış etkenlere karşı ilk savunma hattıdır. Yüzeyinde meydana gelen herhangi bir çizik mikroorganizmalar için bir giriş kapısı oluşturabilir. Bu durum çeşitli enfeksiyon türlerine davetiye çıkarır:
- Bakteriyel enfeksiyonlar: Kornea yüzeyinde açılan küçük yaralar bakterilerin kolayca nüfuz etmesine izin verir.
- Mantar enfeksiyonları: Özellikle organik materyalle kontamine olduğunda mantarlar için uygun bir ortam oluşur.
- Viral enfeksiyonlar: Virüsler de çizikler aracılığıyla korneayı enfekte edebilir.
Enfeksiyon geliştiğinde gözde kızarıklık ve ağrı gibi belirtiler ortaya çıkar. Bu durum aynı zamanda bulanık görme ve ışığa duyarlılık gibi sorunlara neden olabilir. İleri durumlarda enfeksiyon kornea ülserleri ve skarlaşmaya yol açabilir. Bu tür ciddi durumlar görmeyi kalıcı olarak bozabilir. Bu yüzden kornea zedelenmelerinin hızla ve etkin bir şekilde tedavi edilmesi gerekmektedir.
Kornea Nakli Ne Zaman Gereklidir?
Kornea nakli ciddi kornea hasarlarının ve bozukluklarının tedavisinde esastır. Gözlük ya da kontakt lens gibi basit çözümlerle iyileşmeyen durumlar için gerekli olur. Görmeyi etkileyen birçok durum bu tedaviyi zorunlu kılar. Nakil gerekliliğini belirleyen koşullar arasında çeşitli klinik tablolar bulunur:
- Keratokonus: Korneanın incelip koni şeklinde dışa doğru bombeleşmesiyle karakterize ilerleyici bir göz hastalığıdır.
- Kornea Skarlaşması: Korneanın saydamlığını kaybettiği yaralanmalar ve ameliyatlar sonucu oluşabilen kalıcı hasarlardır.
- Fuchs Distrofisi: Korneanın iç katmanının bozulmasıyla oluşur ve görme bulanıklığına neden olur.
- Kornea Ülserleri: Tedaviye dirençli ülserler ciddi skarlaşma yaparak nakil ihtiyacını doğurur.
- Keratit: Korneanın ciddi şekilde iltihaplanması ve enfeksiyon kapması durumudur.
- Kornea Ödemi: Çeşitli sebeplerle korneanın şişmesi ve fonksiyonlarını yerine getirememesi sorunları içerir.
Bu koşullar korneanın görevlerini yerine getirememesi ve görmeyi ciddi derecede bozması nedeniyle nakil yapılmasını gerektirir. Nakil hasar görmüş korneanın yerine sağlıklı bir verici korneanın konması işlemidir. Bu süreç hastanın görme kalitesini önemli ölçüde artırabilir. Nakil sonrasında hastaların dikkatli bir şekilde takip edilmesi ve önerilen göz damlalarını düzenli kullanmaları şarttır. Böylece ameliyatın başarısı artırılır ve olası riskler azaltılır.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1992 yılında mezun oldu. Aynı yıl Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda asistanlık eğitimine başladı. 1997 yılında uzman olduktan sonra aynı yıl uzman doktor olarak aynı klinikte Retina Hastalıkları ve Vitreoretinal Cerrahi alanında uzmanlaşmak üzere görevine devam etti. Bu konudaki eğitimini, çeşitli dönemlerde Antwerp-Belçika (Dr.Zivanovic Kliniği), Frankfurt-Almanya (Dr.Eckardt Kliniği), Duisburg-Almanya’da gerçekleştirdi. 2004 yılında doçentlik, 2010 yılında profesörlük ünvanını alan Dr.Erakgün, 2013 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’ndaki görevinden ayrılmıştır. Şu anda Kaşkaloğlu göz hastanesinde çalışmalarına devam etmektedir.